26 Ocak 2024 Cuma

KAR VE DUA

 

Dün ay aslan burcuna giriyormuş o yüzden saçımın ucundan aldım birde 7 gün boyunca 100 tane dilek duası okudum saat 20:53 de dilek diledim. Bakalım ne sonuç verecek hayatımı kabusa döndüren, tekrar düzenlesin çünkü ben kul olarak bir çözüm bulamıyorum. 
sabah kalktığımızda kar yağmıştı. Gri kediyi dün eve almıştım bugünde kıllıyı eve aldım. sarı kedi ve beyaz kırpığın kızı geldi. deli anne yoktu zaten deli oğlan kaç gündür yoktu. işe geldim. her şey rutinliğinde devam ediyor.

22 Ocak 2024 Pazartesi

ÇABAMIN KARŞILIĞI

 

Bu yıl içinde ilk defa biraz mutlu oldum. Sınav sonuçlarım açıklandı. Sınavlardan geçtim hepsi AA ve yüksek onur belgesi aldım. Çok mutlu oldum. İlk defa çabalarımın karşılığını gerçek bir şekilde aldım. Şükürler olsun. 


19 Ocak 2024 Cuma

BENLİK

 

Bazen bazı sözleri benim söylememe gerek bile kalmıyor. 


18 Ocak 2024 Perşembe

LAF OLSUN

Ne güzel sevdalar varmış eskilerde...!!
Seven sevdiğine kırılınca..
Sitemini dile getirirken..
Kendini suçlarmış..
Sana ne ettimde böyle oldu..
Gurban olduğum derlermiş..
Onlarında dediği gibi...
Yel essin kokun gelsin.
Yeterki canın sağolsun gurban olduğum.



Hayat yorar bazen,
Sığınmak için huzura
Günün akşama
Düşlerin uykuya ihtiyacı vardır
Ve umutların yeniden yeşermesi için sabaha...



Büyük laflar ediyoruz birbirimize...
Sonra bırakıp gidiyoruz öylece...
Hiç bir şey söylenmemiş...
Hiç bir şey yaşanmamış...
Hiç sevmemiş gibi...
Bazen Sadece Yorgun Oluyor İnsan.
Ne Küs,
Ne Yalnız,
Ne de Aşık.

Cemal SÜREYA



Acının umutları yok ettiği anda,
Umutları yeşertecek bir sevgiye ihtiyaç duyarsan;
Ben hep o ''bildiğin adresteyim.''

Attila İlhan



Yemek de boş, içmek de,
Hatta yeri gelmeden sevişmek de.
Tam zamanında öpmelisin mesela güzel gözlünü,
Tam zamanında söylemelisin sevdiğini
Gözlerinin içine baka baka.

Tam zamanında açmalısın kapını
Hayatına girmek isteyenlere.
Tam zamanında çıkarmalısın
Sevginden şımarmaya başlayanları.

Tam zamanında affetmelisin kardeşini
Biliyorsan yüreğinde kötülük olmadığını
Seni gecenin üçünde arayıp da
Kafasının iyi olduğunu söylediğinde

Tam zamanında bağırmalısın
Acıyınca bir yerin.
Tam zamanında gülmelisin
Kemal Sunal küfür edince filmin bir yerinde.

Tam zamanında bırakmalısın içmeyi
Son kadeh bozacaksa seni
Ve üzeceksen birilerini
Ertesi gün hatırlamayacaksan.

Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli
Tam zamanında ölmelisin
Iskalamak istemiyorsan hayatı.

Haydi şimdi kalk bakalım
Silkin şöyle bir
At üzerinden hayatın yorgunluğunu,
Vakit zannettiğinden daha az
Haydi kalk bakalım,
Şimdi YAŞAMAK ZAMANI

Can YÜCEL


15 Ocak 2024 Pazartesi

YENİ HAFTA


Yeni hafta soğuk ve kuru ayaz her zamanki gibi, kalk kedileri doyur azık hazırla koştur koştur gel , kendimi hamster gibi hissediyorum sürekli koştur koştur hayattan hiç bir lezzet ve tat alamıyoruym. 
hani bir söz vardır ölmeden önce yapılacaklar listesi vardır. benimki bu gidişle öldükten sonra yapılacaklar listesi gibi olacak sanırım. ya da ölmeden önce hayali kurulacak ama asla yapılamayacaklar listesi mi desem acep bilemiyorum.
çünkü hayatta hiç ama hiç bir hayali gerçek olmaz mı insanın işte benimki tam bunun örneği.








12 Ocak 2024 Cuma

ÇOK KARIŞIĞIM

 



Hafta sonu sınavlarım var. O kadar çalışmamın karşılığı ne olacak bakalım, hayat her zaman bana kazık atmaya meraklı dur bakalım bu sefer nasıl kazık atacak;

2 gündür sarı guzum ve deli oğlan yoklar hovardalıktalar mı hastalar mı başlarına bir şey mi geldi bilemiyorum.

Anacığıma internetten bilekten ölçer tansiyon aleti almıştım. bugün teslim etmişler

dün Regaip kandili idi bugün 3 ayların başı.


11 Ocak 2024 Perşembe

LAF OLSUN

 


Acılar insanı daha güçlü kılar dediler,

Başladık her şeye eyvallah demeye;

Gidene eyvallah,

Yorana eyvallah,

Kırana eyvallah...

Yerden yere vurana eyvallah dedik...


Ne çok alttan aldık her sözü,

Ne çok tahammül ettik.


Güçlü olalım derken,

Suçlu olduk.

Göz ardı edildik.


Velhasılkelam;

Hüzne hüküm giydik...

Suratlarımızla beraber,

Yüreklerimizi de idam ettik.

Biz kendimize yazık ettik....


KURAN'IN ORİJİNALİ NEDEN YOKTUR? 


Kur'an gökten kitap şeklinde inmemiştir. Muhammed'in eline iki kapak arasında verilmemiştir. Bugün bildiğimiz Kur’an kitabını Muhammed GÖRMEMİŞTİR bile !!


■Sözde ayetler, hafızlar tarafından ezberlenmiş, yaprak, tahta ve deri parçaları üzerine yazılıp, sandık ve depolarda saklanmıştır. (Halbuki o dönemde kağıt vardır.) Muhammed ayetlerin toplanıp kitaplaşmasını istememiştir. Vasiyet de etmemiştir! Allah da Muhammed’e, sözde indirdiği sözlerin, kitap haline getirmesine dair bir ayet indirmemiştir. Kur’an’da da böyle bir ayet yoktur! Allah ve peygamberi, Kur’an’ın kitaplaşmasını istemediler mi yoksa düşünemediler mi? İsteselerdi bunu açıkça ayetle sabit kılarlardı.


■Ayrıca Tevrat ve İncil’de de kitaplaşmasına dair bir ayet yoktur. Ama hem Tevrat’ta hem de İncil’de korunacağına dair ayet vardır.

Kur’an, 22 yıl 3 ayda, Muhammed'in ihtiyaç hissettiği ve indiğine ASLA kimsenin şahit olmadığı zamanlarda, Muhammed'in menfaati ve şartları doğrultusunda, zaman zaman ağzından çıkan KİŞİSEL VE TARİHSEL  sözlerdir.


■Ebu Bekir, işte bu sözde ayetleri, Muhammed Haziran 632’de öldükten altı ay sonra, Aralık 632’de Yemame savaşı ve öncesinde, hafız ve sahabelerin 500 ila 700 kadarının öldürülmesi ve Ömer’in teklifi üzerine ilk kez Mushaf halinde toplattırdı. Ömer, Ebu Bekir'e fikrini söylediğinde, Ebu Bekir “Peygamberin bile yapmadığı bir işi ben nasıl yaparım?” demiştir. Ancak Ömer’in baskısı ile ayetlerin toplanması aşamasına geçilmiştir.


■Ömer Ağustos 634’de halife olduğunda, Ebu Bekir’in toplattığı mushafları yaktırdı! Ömer, Zeyd ibn-i Said ve otuz kadar ilk nesil hafızdan oluşan ekip, ayetleri kendilerine göre yeniden derleyip toplayıp, düzenleyip 640-642’de mushaf haline getirdiler. Yani Muhammed öldükten en az 8-10 yıl sonra.


■Osman da Ömer’in derleyip toplattığı bu mushafları yaktı, yok etti! Yine Zeyd ibn-i Said ve otuz kadar ikinci nesil hafız ayetleri yeniden kendilerine göre mushaf haline getirdiler. 654 yılında, Muhammed'in ölümünden 22 yıl sonra bu mushafı üç suret halinde Kur’an olarak yazdılar. Bu arada Osman, Ayşe'deki orijinal, ilk derlenen Kur'an’ı iptal etmiş, bazı ayetleri Kur’an’a dahil etmemiştir! Emevi halifesi Mervan Muhammed’in dul eşi Hafsa’ya emanet edilmiş olan özgün Kur’an metnini yakıp ortadan kaldırmıştı. Bu son Kur'anların yok edilmesi Mervan’ın oğlu Abdülmelik’e Kur'an'da istediği değişiklikleri yapmak fırsatı verdi.


■Emeviler 661 de iktidarı ele alınca, bu kez de Muaviye, Osman’ın yazdırdığı Kur’anları toplatıp yaktırdı!. Hatta Sıffın savaşında, Kur’an yapraklarını, savaşçıların mızraklarının uçlarına taktırıp kullandı.

Emevi halifesi Yezit, 684’de ve Haccac 693’de Kabe’ye iki defa ordu gönderip, Kabe’yi mancınıklarla yakıp yıktılar.

👉 Bu arada Osman döneminden kalan, son ayetleri ve Kur’anları da yaktılar, yok ettiler. 

120 yıl boyunca İslam, Kur'ansız olarak 3 ve 4ncü nesil üç beş hafızın bildikleri kadarı ile yaşandı.

~~~

“Kur’an’ın farklı versiyonlarından zıtlıkları kaldırmak bahanesi ile sesli harfler ile fonetik işaretler sokularak, HACCAC bizzat metinlere eklemeler ve önemli değiştirmeler yaptırdı. Ebubekir, Ömer ve Osman’ın, Kur’an’ın metinlerinde yaptıkları değişiklikler, kişisel ya da kuramsal nedenlerdendi.

 Emeviler tarafından yapılan değiştirmeler ise siyasal, hanedanlık ve sömürgeci yayılmacılık nedeniyledir. Kur’an’daki değişiklikler, İslam inancına daha farklı bir hüviyet vermek, özel olarak Arap yazısını desteklemek, Arap milliyetçiliğini korumaya almak ve Arabizm/Arapçılık eğilimlerini desteklemek için gerekli görüldü. Böylece Arap halkının dinsel ve kültürel egemenliğini tam yerleştirmek, İslam’ı, Hristiyan ve Museviliğe üstün tutup farklı seçkin bir din olarak sunmak amacıyla Kur’an’ı bu değişiklikler için araç yaptılar.”


■Abbasiler 750 yılında iktidara geldiler. Abbasilerin kurucusu Ebu’el Abbas Seffah, 753 yılında önceki yazılı kaynaklar olmadan, ayetleri, 3 ve 4ncü nesil 20 hafızın ezberine dayanarak mushaf haline getirdi. İşte o Mushaflar, bugünkü Kur’an’ın taslağını oluşturdu!

Beşinci Abbasi halifesi Harun Reşit, Kur’an’ı yeniden yazmak için bir ekip hazırladı. Bir süre Mushaf üzerinde çalıştılar. 788 yılında taslaktaki sure ve ayetleri 5 ve 6’ncı nesil, hafız ezberine dayanarak yeniden kendilerine göre sıraladılar. 

793’DEN İTİBAREN BU GÜNKÜ KUR’AN’I YAZIP ÇOĞALTTILAR. Bu nüshalar Mekke, Medine, Mısır, Şam, Yemen, Cezayir, İran ve Türkmenistan bölgelerine gönderildi.  Bu Kur’anların orijinalleri yeryüzünde YOKTUR!

👉802 yılında yazıldığı söylenen Kur’an Özbekistan-Taşkent müzesindedir. 

Topkapı Sarayındaki Osman’ın Kur’an’ı dedikleri, 1650 yılı yazımıdır! Yani orijinal değildir!

👉MUHAMMED 632  yılında ÖLDÜ. BUGÜN KULLANILAN KUR’AN İSE 793 DE KİTAPLAŞTIRILDI. 


■ARADAN GEÇEN 161 YILDA NELER YAŞANDI, NELER OLDU? 

BEŞ KEZ YAKILDI, ALTI KEZ YENİDEN YAZILDI! 

ALTI NESİL SONRA HAFIZLARIN EZBERİNE, EMEVİ VE ABBASİ HALİFELERİNİN İSTEĞİNE GÖRE SİYASİ VE TOPLUM DİZAYNI İÇİN YAZILAN KİTAP İÇİN SEN KALK “KUR’AN BOZULMADI” DE! 

BUNA DA İNANMAMIZI BEKLE!

Dün ne yediğini hatırlamayanların; Muhammed'in ilk sözlerini de hesaba katarsak, 183 yıl sonra ne söylendiğini, aynı kelime ve anlam ile ekleyip çıkarmadan, altı nesil sonra hatırlamaları ve aktarmaları mümkün müdür?

 İnsanların bu sözleri aktarırken nefsinin, mantığının, kişisel düşüncelerinin ayetlere karışmadığını söylemek mümkün müdür? 

Aynı zaman ve kişi silsileden gelen hadisler için “zamana, akla, vicdana, bilime, aykırı ve bozulmuş” diyeceksiniz ama beş kez yakılan yok edilen, altı nesil, 183 yıl sonra yeniden yazılan Kur’an için bozulmamış diyeceksiniz öyle mi?


■Hadis dedikleriniz de Muhammed'in ölümünden 180-250 yıl sonra kaleme alınmıştır.

Günümüzde de İslam dünyasında 30 farklı Kur'an vardır. Bunların 6 tanesi farklı İslam coğrafyalarında kullanılmaktadır. Kur'an halen günümüzde sürekli değiştirilmekte, tahrif edilmektedir! 

Ocak 2020’de Suudi Arabistan fetva heyeti Kur’an’daki 300 ayeti günümüze uyarlamış ve değiştirmiş, bunu da resmen açıklamıştır !! 


■ Ülkemizde hem de bizzat Diyanet eli ile, müfessirler eli ile Kur’an değiştirilmektedir. Nasıl mı? Tercümelerdeki parantez içi kelimelere bakınız. Bu kelimelerin hiçbiri Kur'an'da yer almaz, bu kelimeler müfessirlerin eklemeleridir. 

Sanki Allah derdini anlatamamış da kulları, “Allah öyle değil böyle demek istedi” diye Allah'ı düzeltiyorlar. Hem meal hem de tefsirlerde; ayetlerde yer almayan kelime ve anlamlar kullanılır! Kullanılan bu kelime ve anlamlar Arapçasında yer almaz.


(Alıntıdır)

8 Ocak 2024 Pazartesi

OLMADI OLDURAMADIM

 

Evde 2 gündür belgesele baktım. Baktıkça her şey bana daha acımasız daha kötü gelmeye başladı zaten içim de her şey bir şekilde bitmişti şimdi iyiden iyiye bitti gibi. o hayvanların çektiği sıkıntılara ve verdikleri emeklere baktıkça her şey daha bir kötü gelmeye başladı.
hiç bir şeyi başaramadım ben çabaladım ama kaderimi geçemedim. 
Yine yalan söylemek zorunda kaldım. Neden sabahları geç geliyorsun dediler, mecburen yalan söyledim. Bir tek benmiyim hayvan sevr bir tek benmiyim hayvan besleyen ne istediysem hepsi burnumdan fitil fitil geldi. her gün üzülüyorum. Üzülmediğim kırılmadığım bir gün bile yok. Ne deyim ben değil sen utan kendine bunu yakıştırabiliyorsun ya. pes.
ben niye geldim diye sorguluyorum. başkaları iyi ki gelmişin diyor. 

1 Ocak 2024 Pazartesi

YENİ YIL(MIŞ)

 Yeni yıl gelmiş(miş) artık ne yıllardan ne de mevLadan bir beklentim kalmadı kalamadı içimdeki bütün heves umut yada her neyse hepsi öldü sadece yatıyorum kalkıyorum işe gidip geliyorum kedileri besliyorum annemi dinliyorum babamı dinliyorum herkesi dinliyorum. tıpkı yaşayan ölü gibiyim hiç bir şeyden tat alamıyorum. ne huzurum kaldı ne başka bir şey sadece bil istedim.