Bir ilişkinin en büyük dayanak noktasıdır. Kişinin kendini o ilişkiye gerçekten ait hissetmesini sağlar. Ancak güven öyle daha en başta kendi kendine oluşan bir şey değildir. İlişkideki tarafların birbirlerini tanımasıyla ve zamanla oluşacak bir şeydir. Bu nedenle güven denen olgu, ilmek ilmek örülür. Zaten güven yıkıldığında da yeniden oluşturulması çok ama çok zordur. Birbirine güvenmeyen iki kişinin bir ilişkiyi yürütmesi imkansızdır.
2. HUZUR
İnsanın birlikte olduğu kişiyle kendini emniyette hissetmesi, ne olursa olsun vazgeçmeyeceğini bilmesi, ve engellerle karşılaşıldığında birlikte aşılabileceği duygusunu içinde taşıması müthiş bir huzurdur. Huzurun var olduğu ilişkiler dışarıdan gelecek tehlikeleri de daha kolay bertaraf eder. İnsan anlık da olsa bir başkasına kapılsa bile maceraya atılmak yerine bu huzuru yaşamayı tercih eder. Huzuru sağlayan en büyük etken ise aralarında oluşturdukları sevgi bağını güçlendirmektir.
3. BAĞLILIK
Bir insan bir ilişkiyi tercih ettiğinde başka olası ilişkilerden vazgeçmiş demektir. Bu vazgeçişi sağlayan en önemli unsur da elbette o kişiye duyulan bağlılıktır. Bağımlılık kötüdür ama bağlılık duygusal ihtiyaçtır. İnsan birine bağlıysa, onun da kendisine bağlı olmasını ister. Karşılıklı duygu alışverişi bağı güçlendirir, sevgiyi gösteren hareketler sözler de o bağı kopmaz hale getirir.
4. KARARLILIK
Bir insan bir ilişkiyi tercih ettiğinde başka olası ilişkilerden vazgeçmiş demektir. Bu vazgeçişi sağlayan en önemli unsur da elbette o kişiye duyulan bağlılıktır. Bağımlılık kötüdür ama bağlılık duygusal ihtiyaçtır. İnsan birine bağlıysa, onun da kendisine bağlı olmasını ister. Karşılıklı duygu alışverişi bağı güçlendirir, sevgiyi gösteren hareketler sözler de o bağı kopmaz hale getirir.
5. İÇTENLİK
Karşınızdaki kişiyi etkilemek için olduğunuzdan farklı davranmak, onun gözünde yücelmek için hiç olmamış birinin kimliğine bürünmek bir süre sonra hem bunu yapan kişiyi hem de buna maruz kalan kişiyi yorar. İlişkide iki taraf da karşısındaki insandan hem duygularında içtenlik hem de davranışlarında içtenlik bekler. Bu beklentinin karşılanmadığı durumlarda da hayal kırıklığı kaçınılmaz olur.
6. GİZLİLİK
Üçüncü kişilerin ilişkinin içinde yer alması, yaşadığınız şeyleri tüm ayrıntılarıyla bilmesi rahatsızlık yaratır. Üstelik ilişkinin iki taraftan birinin yaşadıklarınızı başkalarına aktarması diğeri açısından güvensizlik de yaratır. Gizliliğin korunması gereken kişiler sadece arkadaşlar değil aile üyeleri de olmalıdır.
7. ARKADAŞLIK
Arkadaşlık, birbirinizle iyi vakit geçirmeniz, eğlenmeniz anlamına geliyor. Yoksa sevgililiği unutup kanka olmanız değil. İlişkilerde aşkı ve arzuyu bir kenara atmadan arkadaşlık edilebilir. Uzun soluklu ilişkilere ve evliliklere baktığınızda zaten çiftlerin birbiri için “Yol arkadaşım” ya da “Oyun arkadaşım” dediğini görürsünüz.
8. SAHİP ÇIKMAK
Yine bir ayrıma dikkatinizi çekeceğim. “Sahiplenmek” değil, “sahip çıkmak... Kimse kimseyi sahiplenemez, kimse kimsenin sahibi olamaz. Ama ilişki boyunca çiftler her ortamda ve her durumda hem birbirlerine hem de yaşadıkları aşka sahip çıkmalıdır. Her yerde, herkesin yanında birbirlerinin tarafı olmalıdırlar. Eleştiri yapacaklarsa eğer bunu herkesin önünde değil, yalnız kaldıklarında yapmalıdırlar. Ve asla haklı-haksız tartışmasına girmemeliler.
9. ÖNEMSENMEK
Birileri tarafından önemsenmek ve kabul görmek hayattaki en büyük ihtiyaçlarımızdan biri. Hele bu kişi sevgilimiz ya da eşimizse bu ihtiyacın önemi bir kat daha artıyor. İlişkideyken birçok şeyi hem kendimiz için hem de birlikte olduğumuz kişi için yaparız. Ama bunun fark edilmemesi, ya da yapılan şey için teşekkür edilmemesi ruhumuzu yaralar. Özel günleri unutmak, sevgilimizin elde ettiği başarıyı küçümsemek de önemsememek anlamına gelir.
10. İLGİ GÖRMEK
Sevgilimiz ya da eşimiz bizim her zaman birinci önceliğimiz olmalıdır. Başka her şeye zaman ayırıp ona zaman ayıramıyorsak bu büyük problemdir. Çünkü sevgilimizin bize ilgi göstermesi duygusal ihtiyacımızın karşılanması anlamına gelir. Yani sevgilinize zaman ayıramıyorsanız, onu hayatınızın en arkadaki bölümlerine koyuyorsanız hiçbir zaman ilişkiye başlamayın. Çünkü sizden ilgi görmeyen sevgiliniz bu ihtiyacını başkalarıyla karşılayabilir.
7. ARKADAŞLIK
Arkadaşlık, birbirinizle iyi vakit geçirmeniz, eğlenmeniz anlamına geliyor. Yoksa sevgililiği unutup kanka olmanız değil. İlişkilerde aşkı ve arzuyu bir kenara atmadan arkadaşlık edilebilir. Uzun soluklu ilişkilere ve evliliklere baktığınızda zaten çiftlerin birbiri için “Yol arkadaşım” ya da “Oyun arkadaşım” dediğini görürsünüz.
8. SAHİP ÇIKMAK
Yine bir ayrıma dikkatinizi çekeceğim. “Sahiplenmek” değil, “sahip çıkmak... Kimse kimseyi sahiplenemez, kimse kimsenin sahibi olamaz. Ama ilişki boyunca çiftler her ortamda ve her durumda hem birbirlerine hem de yaşadıkları aşka sahip çıkmalıdır. Her yerde, herkesin yanında birbirlerinin tarafı olmalıdırlar. Eleştiri yapacaklarsa eğer bunu herkesin önünde değil, yalnız kaldıklarında yapmalıdırlar. Ve asla haklı-haksız tartışmasına girmemeliler.
9. ÖNEMSENMEK
Birileri tarafından önemsenmek ve kabul görmek hayattaki en büyük ihtiyaçlarımızdan biri. Hele bu kişi sevgilimiz ya da eşimizse bu ihtiyacın önemi bir kat daha artıyor. İlişkideyken birçok şeyi hem kendimiz için hem de birlikte olduğumuz kişi için yaparız. Ama bunun fark edilmemesi, ya da yapılan şey için teşekkür edilmemesi ruhumuzu yaralar. Özel günleri unutmak, sevgilimizin elde ettiği başarıyı küçümsemek de önemsememek anlamına gelir.
10. İLGİ GÖRMEK
Sevgilimiz ya da eşimiz bizim her zaman birinci önceliğimiz olmalıdır. Başka her şeye zaman ayırıp ona zaman ayıramıyorsak bu büyük problemdir. Çünkü sevgilimizin bize ilgi göstermesi duygusal ihtiyacımızın karşılanması anlamına gelir. Yani sevgilinize zaman ayıramıyorsanız, onu hayatınızın en arkadaki bölümlerine koyuyorsanız hiçbir zaman ilişkiye başlamayın. Çünkü sizden ilgi görmeyen sevgiliniz bu ihtiyacını başkalarıyla karşılayabilir.