Çok
yoruldum! Üstelik çok da sıkıldım! Alıp başımı gitmek
istiyorum. Kimseye haber vermeden, bir gün ansızın, sırtımda
çantam yanımda kedim yola düşmek istiyorum.
Herkesin
derdi kendine büyük, benim ki bana da XXXL geliyor. Altında
ezildiğim yeterince ağırlıklarım yokmuş gibi, laf dinle, laf
anlat, anlattığın karşındakine geçmesin, önümde dağ gibi
duran hayat aşılmayı beklesin.
Beladan
uzak durmak mümkün değil mi ne... Ben ne kadar kendi halimde
köşende dursam da, gelip beni buluyorlar. Kimsenin işi gücü yok
mu? Dertsizlikten gün ziyanlığı!
Eskiden kalabalık hayaller kurardım. Kırıldıkça, artık hayallerimi de teke indiriyorum…
Yalnızlığın
ne derece boğucu, yoran, karanlık bir çukur olduğunu yaşamadan
kimse bilemez. Her zorluğu tek başına atlatmak zorunda kalmak, her
olayda tek başına ayakta durmak kolay mı?Yalnızlık bazen içime
öylesine işlemiş ki, hayal kurarken bile tek
kişilik olduğunu
fark ediyorum. Sonunda kabullendim. Benim hayatım bu. Böyle
yaşamaya alıştım. Hayatımda ve yüreğimde dengede tutmaya
uğraştığım bir terazim var. Sonra an geliyor ve fark ediyorum ki
hayatımda ve yüreğimde bir dengesizlik var. o kefelerin ne kadar
zorlukla dengesini koruduğumu bil(e)meyenler, birileri kefelerimin
üstüne ağırlık koyuyor kaldırsam da, kaldıramasam da, ona da
ses çıkar(a)mıyorum.Oysa ben zaten zor dengedeyim ! Üstüme
konulanları kefeme dahil edip, daha da büyüyor gönlümün
ağırlığı
Artık
sevmediklerimden bana ne! Kim ne demiş, kim ne yapmış, hiç beni
ilgilendirmiyor.! Ne kadar mücadele edersem edeyim, bir taraf hep
eksik kalıyor.
Alıp
başımı gitmek istiyorum buralardan. Kimsenin beni bulamayacağı
bir yere, sırtımda çantam yanımda kedim yürüyüp gitmek
istiyorum.