guzularımla rutin pazarlarımızdan biri daha... beraber sabahtan karınlarını doyurdum. Kovalamaca oynadılar yoruldular onlar bir tarafa ben bir tarafa uzandık yarım ve yan gözlerle birbirimizi seyredip uyku gelsin diye bekliyor pazar tembelliği yapıyoruz.
17 Kasım 2019 Pazar
17 Ekim 2019 Perşembe
10 Ekim 2019 Perşembe
KENDİ EVİMDE... KENDİ YATAĞIMDA... UYKUDA...
saçlarıma aklar tek tük düştüğünde
vay be yaşlanıyorum dedim kendime..
sonra;
hayatım da değişmeye başladı.
kendi kendine..
mesela, fazlalıkları atmaya alıştı elim
eşyalara, çula çaputa, gençliğimdeki gibi, kalmadı hevesim..
hızlı müzikler yerini slova bıraktı ..
sağlığım yerinde olsunlar sardı dilimi...
Camım çerçevem pis olsun
Eller ne derse desin umursamıyorum artık ...
Desinler diye değil
Dilediğim gibi yaşamanın zevkine vardım..
Eskisi gibi insanları da dinlemiyorum ...
Çünkü dinlersem yanlışlara kayıtsız kalamayacağımı biliyorum..
Zira çok yorgunum
Kimseye laf anlatmaya da çalışmıyorum
Herkes nasıl olsa kendi bildiğini okumuyor mu sonuçta...
Haklısın diyorum geçiyorum bende..
Bu arada hala hatalar yapıyorum
Sadece hata yapınca kaçmıyorum..
Yüzleşiyorum kendimle
Hatasız kul olmaz diyorum takmıyorum bile ...
Yine kırılıyorum,
sadece...
eskisi gibi, kimsenin kırmasına müsaade etmiyorum ...
Fark ettiğim anda duvar örüp kapımı kapatıyorum..
Zaten daha aza indirgedim insanlarla diyaloğumu..
Hayvanlara yakınlaştım
Dilsiz dostlarım onlar benim ..
Ben zaten geçen yıllarımda
İnsanların dilinden çektim ...
O ne der bu ne derleri gömdüm geçmişe..
Aslolan benim neticede
Ve ben artık
Bazen yaşıma aldırmadan çocuk gibi yaşıyorum
Bazen bilge gibi...
Kısaca canımın istediği gibi..
Bu hayat benim bir kereliğine geldim bilirim..
Kendimi seviyorum.
kim seviyor kim sevmiyor ilgilenmiyorum...
Ne ben kimseyi sevmek zorundayım
Nede kimse beni ...
Ev araba para dilediğim yıllar kaldı geride...
Şimdi iki dileğim var
Biri elden ayaktan düşmeden yaşamak
Diğeri takdiri ilahi tecelli edeceği gün
Kendi evimde... kendi yatağımda.... uykuda.... dünyayla vedalaşmak...
alıntı
vay be yaşlanıyorum dedim kendime..
sonra;
hayatım da değişmeye başladı.
kendi kendine..
mesela, fazlalıkları atmaya alıştı elim
eşyalara, çula çaputa, gençliğimdeki gibi, kalmadı hevesim..
hızlı müzikler yerini slova bıraktı ..
sağlığım yerinde olsunlar sardı dilimi...
Camım çerçevem pis olsun
Eller ne derse desin umursamıyorum artık ...
Desinler diye değil
Dilediğim gibi yaşamanın zevkine vardım..
Eskisi gibi insanları da dinlemiyorum ...
Çünkü dinlersem yanlışlara kayıtsız kalamayacağımı biliyorum..
Zira çok yorgunum
Kimseye laf anlatmaya da çalışmıyorum
Herkes nasıl olsa kendi bildiğini okumuyor mu sonuçta...
Haklısın diyorum geçiyorum bende..
Bu arada hala hatalar yapıyorum
Sadece hata yapınca kaçmıyorum..
Yüzleşiyorum kendimle
Hatasız kul olmaz diyorum takmıyorum bile ...
Yine kırılıyorum,
sadece...
eskisi gibi, kimsenin kırmasına müsaade etmiyorum ...
Fark ettiğim anda duvar örüp kapımı kapatıyorum..
Zaten daha aza indirgedim insanlarla diyaloğumu..
Hayvanlara yakınlaştım
Dilsiz dostlarım onlar benim ..
Ben zaten geçen yıllarımda
İnsanların dilinden çektim ...
O ne der bu ne derleri gömdüm geçmişe..
Aslolan benim neticede
Ve ben artık
Bazen yaşıma aldırmadan çocuk gibi yaşıyorum
Bazen bilge gibi...
Kısaca canımın istediği gibi..
Bu hayat benim bir kereliğine geldim bilirim..
Kendimi seviyorum.
kim seviyor kim sevmiyor ilgilenmiyorum...
Ne ben kimseyi sevmek zorundayım
Nede kimse beni ...
Ev araba para dilediğim yıllar kaldı geride...
Şimdi iki dileğim var
Biri elden ayaktan düşmeden yaşamak
Diğeri takdiri ilahi tecelli edeceği gün
Kendi evimde... kendi yatağımda.... uykuda.... dünyayla vedalaşmak...
alıntı

4 Ekim 2019 Cuma
GÜZEL SÖZ
Sabırlıyımdır..
Hatalar karşısında bekler, bolca şans verir öyle hemen kaçmam!
Ancak!!!
Sabrım taşarsa,
"HOŞÇAKAL"ımın
bir daha
"MERHABA"sı yoktur.
28 Eylül 2019 Cumartesi
HOŞGELDİN YAR YÜREĞİME
Dünden beridir karşı dükkanın önünde küçük bir kedi yavrusu orada bekleyip duruyor kimse ilgilenmiyor bir kap yemek bile vermiyor. Vicdanım yine elvermedi yanına gittim aldım zavallı o kadar çaresiz ki gözleri sulanıyor ağzı yara eve getirdim yıkadım bir şeyler verdim, zor yedi çünkü o küçücük ağzı anne memesinden süt içmeye alışık iken onu annesinden ayırmış canilerin yüzünden yara zor bir şeyler yedi ve uyudu.
27 Eylül 2019 Cuma
ÇALIŞMA ARKADAŞIM
Çalıştığım yer zemin katta ve iş yerinin bahçesinde beslediğim kediler her sabah beni yolda karşılarlar karınlarını doyururlar sonra dinlenmeye çekilirler.
Bu kedimin adı Bahtiyar ismini iş yerindeki bir arkadaşım koydu adı bahtiyar olsun dedi. Bahtiyar'ım pek bir klas öyle halkın arasına katılayım yok. diğer kedilerle arasında hep mesafe vardır. onlar aşağıda topluca yemek yerken bu varilin tepesine çıkar orada yemek bekler. Yine beslediğim bir günde diğerleri arasına katılmadı geldi yanıma odaya girdi epeyce bir odayı gezdi dolaştı biraz yemek yedi sonra da masa üstüne yattı keyif yapıyor.
26 Eylül 2019 Perşembe
SON BAKIŞ- KARA KIZIM MELEK OLDU
Kıllı'mla olan 9 yıllık yolculuğumuz bu gün son buldu. O artık bir melek güle güle git, iyi ki hayatıma girdim iyi ki hayat yolunda benimle yürüdün seni sevdim ve seveceğim. benim aksi sinirli bebişim.
25 Eylül 2019 Çarşamba
RAHMETLE
Bozkırın tezenesi değerli Neşet baba namıdiğer "garip" ölünce kıymete binenlerden. Yaşarken yüzüne bile bakmamışlardı oysa. Rahmetle nurlar içinde huzurla uyu
16 Eylül 2019 Pazartesi
Bİ'GÜN
Bir zamanlar sanırım Gülay'ın bir şarkısıydı ...."bi'gün bi çılgınlık yapsam diye sözleri vardı bende bi çılgınlık yaptım geçici görevle tayin istedim. biliyorum olumsuz gelecek ama en azından çabaladım diyeceğim.
sevgili evren buraya birazda mutluluklarımı yazayım diyorum ne dersin yine bütün olumsuzluklarla üstüme geliyorsun. her seferinde diyorum ki bu defa evren sanırım benimle uğraşmaktan bıktı ama karşıma öyle bir senaryoyla geliyor ki ben bile şaşırıyorum. sanırım saçmalıklar oscar'ı olsa benim evren 11 dalda oscar'ı alır. saçmalıkların bi bitmedi bitemedi reklamdaki reyyyt gibi bişey olsada seni bitirebilsem.
sevgili evren buraya birazda mutluluklarımı yazayım diyorum ne dersin yine bütün olumsuzluklarla üstüme geliyorsun. her seferinde diyorum ki bu defa evren sanırım benimle uğraşmaktan bıktı ama karşıma öyle bir senaryoyla geliyor ki ben bile şaşırıyorum. sanırım saçmalıklar oscar'ı olsa benim evren 11 dalda oscar'ı alır. saçmalıkların bi bitmedi bitemedi reklamdaki reyyyt gibi bişey olsada seni bitirebilsem.
13 Eylül 2019 Cuma
İSTİYORUM-DİLİYORUM
Önünde ve arkasında bahçesi olan müstakil bir evim olsun istiyorum (diliyorum)
Müstakil evimin bahçesinde ıhlamur ağacı olsun istiyorum (diliyorum)
Bahçemin içinde beslediğim küçük kedi yavrularım olsun istiyorum (diliyorum)
Benim kedilerim bana kendilerini hiç sevdirmezler. O yüzden kendisini sevdiren küçük bir köpeğim olsun istiyorum (diliyorum)
Yaşadığım şehirden uzakta deniz kenarında sakin bir yerde yaşamak istiyorum (diliyorum)
Bir bisikletim olsun istiyorum (diliyorum)
Bisikletimin önünde de sepeti olsun istiyorum (diliyorum)
Bisiklet sepetime köpeğimi oturtup gezmek istiyorum (diliyorum)
Arada sırada yurt dışına çıkmak ve yaşamak istiyorum (diliyorum)
10 Eylül 2019 Salı
PARAMPARÇA
Saatim yok tam olarak bilemem
Biraz bira, biraz şarap önceydi
Nasıl oluyor; vakit bir türlü geçmezken
Yıllar, hayatlar geçiyor?
Kayıp bir bavul gibiyim hava alanında
Ya da boş bir yüzme havuzu sonbaharda
Çok mu ayıp hala mutluluk istemek?
Neyse zaten hiç halim yok
Bugün benim doğum günüm
Hem sarhoşum, hem yastayım
Bir bar taburesi üstünde
Babamın öldüğü yaştayım
Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımda
Bildiğim bütün hayatlar
Paramparça
Takatim yok, yine de telefona sarıldım
Son bir özür için tüm sevdiğim kadınlardan
Aradım, mesajlar çıktı kapattım
Telesekretere konuşamayanlardanım
Bugün benim doğum günüm
Biraz bira, biraz şarap önceydi
Nasıl oluyor; vakit bir türlü geçmezken
Yıllar, hayatlar geçiyor?
Kayıp bir bavul gibiyim hava alanında
Ya da boş bir yüzme havuzu sonbaharda
Çok mu ayıp hala mutluluk istemek?
Neyse zaten hiç halim yok
Bugün benim doğum günüm
Hem sarhoşum, hem yastayım
Bir bar taburesi üstünde
Babamın öldüğü yaştayım
Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımda
Bildiğim bütün hayatlar
Paramparça
Takatim yok, yine de telefona sarıldım
Son bir özür için tüm sevdiğim kadınlardan
Aradım, mesajlar çıktı kapattım
Telesekretere konuşamayanlardanım
Bugün benim doğum günüm
6 Eylül 2019 Cuma
ÖZLEM VE GİTMEK
"Her nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi gelir." Charles Baudelaire bu sözü geliyor aklıma kendimi bu şekilde avutuyorum.
ve can yücelin bu şiiri beni ne güzel de anlatmış.
ve can yücelin bu şiiri beni ne güzel de anlatmış.
Bu günlerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahil kasabasına
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Her şeyi, herkesi götürdün demektir..
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hani kendimizden razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.
"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, Güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Küçük bir sahil kasabasına
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Her şeyi, herkesi götürdün demektir..
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hani kendimizden razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.
"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, Güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında
Herkes onu o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardir;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az
Sadece kaymak tabakası
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün
Sabah 9, aksam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun... istemek de güzel.
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında
Herkes onu o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardir;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az
Sadece kaymak tabakası
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün
Sabah 9, aksam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun... istemek de güzel.
Gitmek istiyorum. uzakta başka bir yerlerde kendimi mutlu hayal ediyorum. oraya yerleşme hayali, gezmediğim ve görmediğim yerleri görme isteği, yaşamadıklarımı yaşama isteği ile ama sonra diyorum ki bütün bunları yapsan bile bu seferde geride kalanları özlersin, Ailemi, kedilerimi hatta düzeltilmeyi bile çoktan unutan o sevgili dağınık yatağımı bile özlerim. gitmeyi beceremeyince ve mutsuzluğuma çare bulamayınca kendi kendime uydurduğum kılıf özlem ve alışkanlıklarım oluyor.
Duygularımın sınırları ince, Yani çoğu kişiye göre çok daha hassas ve daha duygusal bir insanım.Nereye gidersem gideyim hep kendimi götüreceğim için gittiğim yerde de aynı insan olacağım ve karşılaştığım olaylar karşısında başkalarına göre daha çok etkileneceğim, diğer yandan duygularımı bu kadar derinden yaşamamda beni çok fazla yıpratacak çok fazla yoracak. İnsanlara, hayata ve olaylara karşı hoş görüm daha da azalacak. ve yine mutsuz ve umutsuz olacağım.
yani başa saracağım...
Duygularımın sınırları ince, Yani çoğu kişiye göre çok daha hassas ve daha duygusal bir insanım.Nereye gidersem gideyim hep kendimi götüreceğim için gittiğim yerde de aynı insan olacağım ve karşılaştığım olaylar karşısında başkalarına göre daha çok etkileneceğim, diğer yandan duygularımı bu kadar derinden yaşamamda beni çok fazla yıpratacak çok fazla yoracak. İnsanlara, hayata ve olaylara karşı hoş görüm daha da azalacak. ve yine mutsuz ve umutsuz olacağım.
yani başa saracağım...
15 Ağustos 2019 Perşembe
BİRAZ HUZUR
Hayatımın en büyük eksiğinin huzur olduğunu düşünüyorum. Yaşadığım yerden artık o kadar sıkıldım ki kaçıp gidesim geliyor. Bazen tek başıma bilmediğim bir yola girip bir daha hiç dönmemek istiyorum. Bazı şeyleri tek başıma yapmak isterken başkalarının benim yerine karar vermesi canımı çok sıkıyor. Sanki büyük bir kaosun içerisindeymişim gibi hissediyorum. Bu yüzden son zamanlarda aradığım tek şey huzur. Yanımda sevdiğim insan ollsun, kedilerim olsun, bahçeli bir evim olsun, küçük bir köyüğm olsun özgürce yaşayayım ve başka kimseler bize bulaşmasa karışmasa mutlu bir şekilde yaşasak. Çünkü istediğim hayat tam olarak bu. Ve huzur bunda saklı
2 Ağustos 2019 Cuma
TIPKI BEN :)
Bazı insanlar sevdikleri şeylere çok zor veda ederler. Böyle evlerde, kimsenin kullanmadığı çay takımları, eski mobilyalar, balkona atılmış eşyalar, uzun süredir binilmeyen bir bisiklet ve diğer birçok gereksiz eşyayı görmeniz mümkündür.
Bu tip insanlar evde en ufak bir tamirat dahi yapmadan yıllarca yaşayabilir ve eski eşyaları atmak yerine bulduğu kutuların içine doldurabilir. Bu insanlar genellikle yaşadıkları yere geçici gözüyle bakarlar: farklı bir şehre taşınmayı, yurt dışında yaşamayı, bir ev satın almayı veya bir şekilde hayatlarını kökten değiştirmeyi düşünürler sürekli.
Bu tip insanlar evde en ufak bir tamirat dahi yapmadan yıllarca yaşayabilir ve eski eşyaları atmak yerine bulduğu kutuların içine doldurabilir. Bu insanlar genellikle yaşadıkları yere geçici gözüyle bakarlar: farklı bir şehre taşınmayı, yurt dışında yaşamayı, bir ev satın almayı veya bir şekilde hayatlarını kökten değiştirmeyi düşünürler sürekli.
Ancak bazen bu geçici evlerde on yıllarca yaşamak durumunda kalabilirler. Psikolojik açıdan bakarsak bu insanlar gelecekte yaşamaya ve onu pembe gözlüklerle görmeye eğilimlidirler. Şimdiki zamana tolere edebilecekleri veya katlanabilecekleri geçici bir rahatsızlık gözüyle bakarlar. Öte yandan herhangi bir gelecek planları da yoktur. Bu insanlar bu şekilde yaşamaya alışmışlardır ve sürekli içinde bulundukları bu durumu değiştirecek büyük bir gücün yardımından medet umarlar.
Bir yerde dağınık insanları tanımlayan bir yazıdan aldım yukarıdaki metni tıpkı ben gibi :)
Bir yerde dağınık insanları tanımlayan bir yazıdan aldım yukarıdaki metni tıpkı ben gibi :)
26 Temmuz 2019 Cuma
GÜNÜN SÖZÜ
Tarifsiz kederler vardır, sol yanınızdaki cevahiri ağrıtan, sıkıştıran, işte o duygular...
İnsanı olgunlaştıran yaşı değil, yaşadıklarıdır.
İnsanların yaşlandıkça daha olgun, daha sabırlı ve anlayışlı olduğu söylenir. Galiba ben tam tersinden başladım, yaş aldıkça daha sabırsız, daha kızgın ve daha az affedici oldum. bu belki olması gereken şeylerin gerçek hayatta umduğum kadar karşılığını gör(e)mediğimden, belki de hayatın hızından yorulmaya başladığımdan...
Artık insanlar yaptıkları hataları anlasınlar diye beklemiyorum. kimse için harcanacak vaktim olduğunu da düşünmüyorum. çocukken bitmeyecekmiş gibi ve çok uzun zaman sonra yaşayacakmış gibi görünen hayatımın şimdi bana rağmen ellerimden kayıp gittiğini biliyorum. kimse için ne zamanım var, ne de beklentim var.
İnsanları olduğu gibi kabul etmesem de mecburiyetten kabulleniyor -mış gibi yaparak uzak duruyorum. Bana uyuyorsa hayatıma kabul ediyorum, uymuyorsa hayatımdan çıkarıp atıyorum. Eskiden insanları severdim (sanırım) insanlarında beni sevmesini isterdim. bunu önemseyip bunun için çabalayan ben artık eskisi kadar umursamıyorum. Beni mutsuz ve huzursuz eden insanlardan uzak duruyorum. İnsanların illa beni sevmelerini de beklemiyorum.
Çünküüüü....sevginin tek başına bir işe yaramadığını başka bir dolu özelliğin yanında kısaca saygı, sadakat ve vicdanın daha önemli olduğunu biliyorum.
22 Temmuz 2019 Pazartesi
HOŞLUK
Biz hiç sevilmedik.
Hiç elimizde şemsiyeyle yağmur altında ıslanmadık.
Biz hiç dert dinlemedik.
Kimsenin dermanı da olmadık zaten.
Gelip geçtiler.
Aşk dediler hissettiklerine.
Ama biz hiç aşkı bilmedik.
Sevdiremedik belki kendimizi.
Değmedik belki o fevkalade duyguya...
Aşka...
Sahi neden sevmediler bizi.
Kaşımız gözümüz aşık olunacak gibi değil mi.
Hiç mi yakışmaz o çerçeveye elimiz yüzümüz.
Şiirlere ilham olmaz mı bir tek bakışımız.
Bir eylemde bulunmak çok zor şimdi.
Aşık olmak sevmek çok zor.
Bilmediğin bir şeyi yaşamak çok zor.
Sahi bize aşık olmayı hiç ögretmediler.
ALINTIDIR
19 Temmuz 2019 Cuma
KARARSIZ OLMAK
Uzun zamandır bazı konular hakkında çok fazla düşünüyorum. Aslında cevabı muhtemelen HAYIR.
Hayattaki bazı şeylerin kararını bilinçsiz bir şekilde verebiliriz ve kararsız olmak bazen kararın kendisi olabilir.Kendinizi kararsız olduğunuz için yıpratmayın, bırakın hayat kendi yolunda aksın, sizi zaten gitmek istediğiniz yere götürebilir. diye bir söz duydum.
Zaten ben de hayatı kendi yoluna bıraktım çünkü, müdahale edemiyorum. sonunda beni istediğim yere değil tamamen tam tersi bir yere götürüyor, daha önceki kararlarım gibi. :(
14 Temmuz 2019 Pazar
KIZARIM KENDİME
Kimse kimsenin hayatını bozamaz. Yüce Yaratıcı dilemedikçe ve hayatımıza iznimizle kattıklarımız dışında, gün gelir o izni kullanarak karmaşıklaştırırlar hayatımızı. Bu yüzden şikayet de gereksizdir. Hayatın kendisi tecrübedir aslında. Öğrenmenin en zoru, bizzat yaşadıklarımızdır. Yaşam içinde sevdiklerimiz ve sevmediklerimiz olur Zaman zaman hayatımızın içine aldıklarımız, zaman zaman da çıkardıklarımız. Ancak kaç yıl sürerse sürsün, hayatımızda olup bitenlerden biz sorumluyuz. Başkalarını suçlamak ise işin kolay yolu. Hayatınızın içine kimi ya da neyi aldıysanız, onun yaptıkları da aslında sizin izin verdiklerinizdir. Kimseye kızmayın. Sadece kendinize
9 Temmuz 2019 Salı
NASIL GEÇMİŞ ZAMAN
Zaman hızla giden bir tren gibi inmek istiyorum ama o sürekli hızlanıyor sanki, koskocaman haziran ayı gitmiş bitmiş yeni bir temmuz gelmiş hoş gelmiş de hoşe gelmiş mi bilinmez...
kedilerimin bebekleri kocaman oldular, Ramazan bayramı geldi geçti, şaşam dışarıya çıkmaya alıştı, dıllım bebek kedilerden korkmaya başladı, babamın diş sorunu var çözülemedi, yeğenim evlendi, daha bir dolu şey oldu bitti... bu zaman içinde
8 Mayıs 2019 Çarşamba
ŞANSSIZLIK BENİM GÖBEK ADIM
Şans denen şeyin var olduğuna inanıyorum, ama varsa bile benim kapıma uğramadığı kesin. Hayatta başardığım şey benim çok çabalamam sonucunda ortaya çıktı sanırım. Şemsiyesiz olduğum gün yağmur yağar, markette kasaya gittiğimde cüzdanımı yanına almadığını fark ederim ya da almak istediğin şeyin sonuncusunu başkası kapar. Bankamatik sırasında uzun kuyruğa değil kısa kuyruğa girer beklerim, ama uzun kuyrukta benden sonraki insanın işi biter benimkisi bitmez çünkü muhakkak önümdeki ahmak bir türlü işlem yapmayı beceremez. Belki de işin sırrı biraz pozitif düşünmek mi acaba?
25 Nisan 2019 Perşembe
İSTESEM DE İSTEMESEM DE
İstesem de istemesem de kabullenmek zorunda olduğum o kadar çok şey var ki.
- Beni beğenmeyen o kadar çok insan var ki (oooo Çin halk cumhuriyeti ve Hindistan nüfusunu katlarım)
- bilgim çoktur ama nasılsa bu bilgim konusunda insanlar beni hep cahil kendilerini çok bilgili görürler. (mesela oda arkadaşım gibi)
- Bazen WC'den çıktığımda ellerimi yıkamaya üşenirim. Bazen de yıkar bir daha yıkarım.
- Hayat hiç adil değil. Bazen öylece dursam bile nerede saçma aptallıklar ve saçmalıklar varsa gelir beni bulur.
- Aslında kimse ile tartışmayı sevmem ama eğer birine bir şey söylersem yaptığım açıklama o insanda antipati yaratır ben haklı olsam bile kendini haklı duruma çıkarmak için var gücüyle benle savaşır pes ederim. Sonunda özür dileyen ben olurum Nasıl oluyorsa bende akıl sır erdiremiyorum.
- Bir şeylerin iyi olması için uğraşsam da yine de hiç bir şey iyi olmayacak (ben de bırakıyorum sarhoş misali)
- Yaşlanıyorum, daha da yaşlanacağım. Her ne kadar uzun yaşamayı istemiyorsam da bunun olmayacağını biliyorum. Yaş-la-na-ca-ğım :(
- Kimse aslında gerçekten beni düşünmüyor. Çıkarlarına ters gelmediğim müddetçe beni seviyor ve düşünüyor gibiler.
- Sevdiklerim ve emek verdiklerim maalesef beni sevmiyor ve emek vermiyor.
- İnsanları asla kınamıyorum. Neden mi çünkü kınamama gerek bile yok sadece aklımdan geçireyim. Şıp başıma ve karşıma gelir.
21 Nisan 2019 Pazar
BENİ BENDE DEMEN BENDE DEĞİLİM BİR BEN VARDIR BENDE BENDEN İÇERU ....YUNUS EMRE
Ahh bu insanlar… Sen normalde hiç içe dönük bir insan değildin. Zaman içerisinde yaşadıkların, gördüklerin senin artık içine dönük bir insan olmana sebep olmuş. Etrafındaki insanların nankörlüklerini gördükçe bazı şeyleri kendine saklamaya başlamışsın. Çünkü sen ne zaman kendini açsan, arkasından mutlaka seni incitecek bir şey çıktığını gördün. En yakınlarına açtığın sırların başkalarının ağzında sakız olduğunu fark ettin. En yakının bile sana bunları yaparken bir başkasını kendini açmayı asla düşünmemeyi başladın. Ortam içerisinde artık en çok konuşan değil sadece dinleyen taraf oldun. Bu durumun sebebi aslında sen değilsin. Etrafındaki güvenilmez insanlar diyebiliriz. Sadece arkadaşlarından değil, ilişkiler konusunda da kalbini çok fazla kıran olmuş. Kendi acını içinde yaşamayı tercih etmişsin. Çünkü bir başkasına anlattığın acın yani zayıf yönünün geri dönüşü kötü de olabilir. O yüzden içindekileri olduğu gibi değil de üstün körü anlatmayı tercih ediyorsun. Yalnız başına kaldığında kendini daha güvende ve huzurlu hissediyorsun. İstediğin gibi üzülüp istediğin gibi isyan edebiliyorsun. Başkalarının bakışlarını üzerinde hissetmiyorsun. Aslında içine dönük bir insan değilsin sadece insanların gerçek yüzünü bildiğinden kendinle zaman geçirmeyi tercih ediyorsun. İnsan kendi kendine yetmeli değil mi? Bizce en önemlisi de bu zaten. Eğer bir insan kendiyle vakit geçirmeyi seviyorsa, bu öz güvene sahipse zaten kimseye ihtiyaç duymaz. İhtiyaç duyulan kişi olur. O yüzden içe dönük olman kötü bir şey değil. Sen kendini nasıl mutlu hissediyorsan öyle devam etmelisin. Çünkü senin mutluluğun herkesten daha değerli.
18 Nisan 2019 Perşembe
BENİM CANIMA TAK EDEN ŞEY NEDİR?
Yine bir test daha çözdüm.
ahanda sonucu burada
Sen normalde çok zor bir insansın. Hayatına aldığın bir insan varsa o senin için zaten çok değerlidir. O kişilerin mutluluğu için elinden gelenin fazlasını yapıyorsun. Sevgini sonuna kadar hissettirmeye çalışıyor, mutlu olmaları için elinden geleni yapıyorsun. Fakat bazen insanların senin verdiğin değeri vermediğini fark ediyorsun. Sanki aranızdaki ilişkide bir şeyler vermesi gereken kişi sadece senmişsin gibi davranıp, çabalamak dahi istemiyorlar. Doğal olarak sen de bu duruma fazlasıyla üzülüyorsun. Onların sana davrandığı gibi davranmaya çalışıyorsun. Şöyle bir durum var ki sen onlar gibi olamıyorsun. Hayatına aldığın insana karşı sevgini göstermen gerekiyor. En azından böyle hissediyorsun. Çünkü onları mutlu ettiğini gördükçe sen de mutlu oluyorsun. Zaten ilişkiler böyle olmaz mı? Arkadaş olsun sevgilin olsun sevdiğini hissettirmen gerekir. En azından senin için insanlarla olan ilişkin bu şekildedir. Fakat onların sana bunu hissettirmemesi bir noktadan sonra canına tak etmiş! Çünkü bu durum kendini bazı zamanlar çok yalnız hissetmene sebep oluyor. Artık hayatına sana gerçekten değer veren ve sevdiğini gösteren insanları alman gerekiyor. Yoksa bu iyi kalplilikle sen daha çok üzülürsün bizden söylemesi.
14 Nisan 2019 Pazar
BORDERLİNE
Sen etrafındaki insanlardan çok farklısın. Gerek düşünce gerek karakter olarak epey uzak bir karaktersin. Anlayacağın sen onca kalabalığın içerisinde zaman zaman kendini yalnız hissediyorsun. Bu da aslında anlaşılmamaktan kaynaklanıyor. Herkese göre farklı bir yapın var. Evet, çok fazla arkadaş ortamın var ama doğru insanlar arasında olmadığını düşünüyorsun. Çünkü kendini hiçbir zaman anlatabileceğin doğru düzgün bir insan bulamıyorsun. Herkes kendi derdine düşmüş. Seni dinleseler bile anlayabileceğini düşünmüyorsun. Ama yine de sosyal ortamlarda bulunmaktan vazgeçmiyorsun. Çünkü o ortamda bulunmak seni daha iyi hissettiriyor. Ama artık farklı insanlar ve ortamlar tanıma vaktinin geldiğini düşünüyorsun. Kesinlikle haklısın. Çünkü hep aynı insanlarla birlikte vakit geçirmek insanı bir noktadan sonra geliştirmeyebilir. Yeni insanlar, yeni fikirler tanımak seni her zaman daha öne çıkarır. Çünkü farklı bakış açılarına sahip olmak bu noktada çok önemli. Belki de kendini yalnız hissetmenin asıl sebebi etrafındaki insanlardır. O yüzden kendini iyi hissettirecek insanlara ihtiyacın olduğunu düşünüyoruz. Çünkü sen anlaşılması güç bir insan değilsin. Karşındaki insanlar seni anlamıyor ya da anlamak istemiyor. Artık değişim zamanı!
11 Nisan 2019 Perşembe
"BENİM EN ZOR YANIM İNSANLARA SEVDİĞİMİ GÖSTEREMEM"MİŞ
Bir test yaptın bazen testler beni gerçekten yansıtıyor. ahanda bu da o testlerden ikiainin sonucu
Senin geçmişten gelen ve hala seni etkileyen bir durum var. İnsanları ne kadar seversen sev, hiçbir şekilde bunu karşı tarafa gösteremiyorsun. Belki de göstermek istemiyorsun. İçinde yer eden endişe, korku gibi duygular seni hep geri plana atmanı istiyor. Bu arkadaş veya aile ortamında çok problem olmasa da ilişkilerin konusunda sıkıntı yaratabilir. Evet, içten içe duygusal bir insansın fakat dışarıdan zor bir insan gibi duruyorsun. Sanki kendine soğuk bir duvar örmüşsün ve kimseyi içeri almak istemiyorsun. Seni kıracaklarından, tekrar üzeceklerinden korkuyorsun. Çünkü kime kalbini açtıysan her seferinde hayal kırıklığına uğradın. Daha fazla insanların seni üzmesine izin vermek istemiyorsun. Bundan dolayı içine kapanık bir insan olmuşsun. İçten içe bir şeyler hissediyorsun fakat bunu dile getirmekte çok zorluk çekiyorsun. Bu yüzden hep karşı taraftan bir şeyler bekliyorsun. Bir insanın senin ilgini alabilmek için çok uğraşmalı. Seni zor kılan özelliğin de bu olsa gerek.
Senin en zor yanın kim olursa olsun hiçbir şekilde taviz vermemek. O kadar net bir insansın ki insanların ne dediği kesinlikle umrunda olmaz. Kendi hayatınla ilgili kararları kendin verirsin. Hiçbir zaman gidip bir başkasına sormazsın mesela. He sorsan bile bu senin en yakınım dediğin kişi olur. Onun bile fikrini aldıktan sonra kendi fikrini uygulamaktan başka hiçbir şey yapmıyorsun. Kendi düşüncen kendin için çok önemli. Sonucunda kötü bir sonuç alacağını bilsen bile devam edersin. İnsanlar konuşur durur, sürekli kendi fikrini söyler. Ama sen onların düşüncesini dinler dinler kendi fikrini uygularsın. Anlayacağın dünya yansa umrunda değil. Etrafındaki insanlar tarafından kendini beğenmiş gibi gözüksen de bu senin hoşuna gidiyor. Çünkü her insanla muhatap olmak istemiyorsun. Bir anda çok yakınmış gibi davranan insanları hiçbir şekilde samimi bulmuyorsun. Kimsenin hayatına karışmasına izin vermiyor ve kendi yolunda ilerliyorsun. Bu senin en zor yanın olsa gerek.
4 Nisan 2019 Perşembe
ÖMER HAYYAM'DAN
Bu sıralar Ömer HAYYAM'ın rubailerini okuyorum. Çok derin anlamları olan sözleri var. Unutmamak içinde buraya bazılarını aldım, ayrıca internette dolaşırken gördüğüm, hoşuma giden sözleri de buraya alıntılayıp istedim.
- Ben ne camiye yararım, ne havraya, bir başka hamur benim ki, başka maya, yoksul gavur çirkin orospu gibiyim. Ne din umurumda ne cennet ne dünya
- Her sabah yeni bir gün doğarken, bir gün de eksilir ömürden; her şafak bir hırsız gibidir elinde bir fenerle gelen.
-akılla bir konuşmam oldu dün gece;
sana soracaklarım var, dedim.sen ki her bilginin temelisin,
bana yol göstermelisin.
yaşamaktan bezdim, ne yapsam?
birkaç yıl daha katlan,dedi
nedir; dedim bu yaşamak?
bir düş, dedi; birkaç görüntü.
evi barkı olmak nedir? dedim;
biraz keyfetmek için
yıllar yılı dert çekmek, dedi.
bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim;
kurt, köpek, çakal makal, dedi
ne dersin bu adamlara, dedim;
yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi
benim bu deli gönlüm, dedim;
ne zaman akıllanacak?
biraz daha kulağı burkulunca, dedi
Hayyam'ın bu sözlerine ne dersin, dedim:
dizmiş alt alta sözleri,
hoşbeş etmiş derim, dedi
1 Nisan 2019 Pazartesi
KİM DELİ
1965 yılında vefat eden bir “deli”nin son dilekçesi:
“Ben dünya Kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, (El-Aziz --Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden; İsmi önemsiz, cismi değersiz, çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hakiminin dergahı Uluhiyetine son arzuhalimdir:
Ben gam (dertlilik) deryasında, fakirlik vatanında, horluk ve rezillik kaftanında PADİŞAH yapılmışım.
Meyvalardan dağdağana, çalgılardan ney-kemana kapılmışım… Benim yatağım akasya dikeninden, yorganım kirpi derisinden farksızdır. Kalbim Ayizman’ın (Hitlerin işkenceci Nazi Komutanı) fırını, ve sahranın çöl fırtınasıdır.
Ruhum aşık-ı Hüda Mahbub peresttir, lakin aklım kaderin cilvesi ve talihin sillesiyle gurestir (gelgittir)
Bana gelen derdü gamın kilosu beleştir. Nerde bir güzel varsa bana karşı keleştir (yüz vermez, cesaretlidir), bütün yiğitlerde bana hep ters ve terestir.
Aylar geçti, tek temizliğim, gözyaşıyla ve kara toprakla aldığım teyemmüm abdesttir. Yani, içtiğimiz kezzap suyu, mezemiz ise ateştir.
Ol Resuli zişan ve Sultanı dücihan: “Cenabı Allah’ın insanları dünya, dünyayı ise insanlar için yarattığını; Ruhları vücut için, vücutları ise ruhlar için yarattığını; Erkekleri kadınlar; kadınları erkekler için yarattığını; Cenneti mü’min kullar, mü’min kulları da cennet için yarattığını; cehennemi inkârcılar ve münafıklar, inkârcıları ve münafıkları da cehennem için yarattığını” hadisleriyle haber vermiştir.
Peki acaba benim gibi meczup divaneleri ne maksatla halk etmiştir? Bilen babayiğit, meydana çıkıp söylesin…
Allah sana iman verdi sen tuğyan edersin; O in’am etti sen küfran (nankörlük) edersin; O ikram etti sen inkar edersin; O ihsan etti sen isyan edersin; bir de kalkıp bana deli divane diye bühtan edersin!..
Bu söylediklerimin hepsi ruhumun içinde cenk etmektedir. Eğer dilekçemin cevabı gelirse bu manevralar sona erecektir.
Şimdi adresimi arz ediyorum: Kur’an’ı geldiği yere, yine Kur’an’ı getiren geri taşısın. Madem ki ahkamı ve ahlakı kalmadı, Kur’an’ın kağıdı ve yazısı neye yarasın?! Taki Hz. Muhammed Mehdi (A.S) gelince yeniden okunup yaşansın.!
Ey zerrelerden kürrelere, yerlerden göklere bütün alemlerin Rabbi!..
Ey cemadi, nebati, hayvani, insani, ruhani ve nurani her şeyin ve herkesin yegane sahibi!…
Ey iman ve şuur ehli kalplerin en yüce habibi!..
Ey dertli bedenlerin kederli gönüllerin, ve yaralı yüreklerin tabibi!.
Ben biçare kulun ki; garipler garibi, hüzünlerin esiri, zulümlerin muzdaribi, öksüz, yetim ve sahipsiz bir tımarhane delisi…
Ama kutsi muhabbet ve hasretinin divanesi!…
Herkesi ve her şeyimi elimden aldın, ama sana sığındım, aşkına sarıldım, yegane Sen kaldın!. Yurdumdan yuvamdan, evimden barkımdan ayırdın, gurbete ve hasrete saldın, ama onları ararken Sana ulaştım, sevdana daldım! Böylece fani ve hayali görüntülerden kurtarıp hakiki tecelline mazhar kıldın.
Yüceler yücesi Rabbim, Efendim!
Hakk'tan saparak ve haddimi aşarak, haşa senden, Burak bineği, Cebrail seyisi, Sidretül Münteha menzili, cümle mahlûkatın en şereflisi, Rahmanın en mükemmel tecelli ve temsilcisi… Kainatın fahri ebedisi, Ahir zaman Nebisi ve Mehdisi, Levhi Mahfuzun (Kader projesinin) tercümanı ve tebliğcisi, Efendiler efendisi Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem’in Mahbubiyetini mi istedim?..
Hanif Dinin üstadı ve nice Nebilerin atası Hz. İbrahim’in haliliyetini, Hz. Süleyman’ın saltanat ve servetini Hz. Musa’nın Celadet ve cesaretini, Hz. İsa’nın ruhaniyetini mi istedim?..
Hz. Ebu Bekir Sıddık’ın yüksek fazilet ve kurbiyyetini, Hz. Ömerül Faruk’un dirayet ve teslimiyetini, Hz. Osman’ı zinnureynin asalet ve sehavetini, Hz. Aliyyül Murtaza’nın ilim ve velayetini mi istedim?
Senden mülkü hâkimiyet, şanü şöhret, malü servet mi talep ettim? Senden vücuduma sıhhat ve afiyet, aklıma ziya ve selamet, hayatıma huzur ve istikamet dilendimse, bunlar için de bin kere tevbe ettim!
Çünkü Şeriatın iptal, tarikatın ihmal, hakikatın ihlal ve mü’minlerin iğfal edildiği bir zillet ve rezalet döneminde, bana akıl ve mükellefiyet verseydin, bu sadece benim mesuliyet ve mahzuniyetimi ziyadeleştirecekti!
Sultanım Efendim:
Ben Senden sadece seni istedim; pahası elbet böyle yüksektir ve tüm sevdiklerimi ve sahiplendiklerimi uğruna feda etmektir.
Rabbim, elbet vardır hikmeti ki, bu kuluna böyle zillet ve zahmet çektirirsin. Ben haşa itiraz değil, naz ederim ama, umarım Sen niyaz kabul edersin.
Aile efradımı, aklı izanımı alıp beni hicrana saldın. Ama yine de şükür; ya akıllı kalıp ama hain ve hilekâr olaydım…
Ya varlıklı kalıp ama zalim ve sahtekâr olaydım…
Ya âlim ve saygın kalıp ama gafil ve riyakâr olaydım…
Ya arkalı etraflı kalıp ama azgın ve zulümkar olaydım…
Ya sağlıklı sefalı kalıp ama, sapıtmış, ahlaksız ve vicdansız olaydım!..
Derdü bela ki, sabredenlerin vesile-i miracıdır. Müminler kalbimin tacı, mücrimler rahmetin muhtacı, münkirler hikmetin icabı, Sadık ve aşık ehli cehd adaletin ilacıdır. Velakin bu münafık hain ve zalimler ise çıban başıdır, akrep gibi sancıdır; şerefli insana, helali dışında bütün kadınlar kızlar ana-bacıdır.
Ey Rabbim, Efendim!
Malum-u aliniz ve zaten yüce takdirinizdir ki; ne özenli-bezekli elbiselerle gezdiğim bayramlarım oldu… Ne onurlu ve huzurlu seyahatlerim ve seyranlarım oldu… Ne etrafımda hizmet ve rağbet gösteren dostlarım ve hayranlarım oldu!..
Lezzet ne imiş, izzet ne imiş ve fazilet ne imiş tatmadım; ama şikâyet şekavettir; bütün bu fani ve fena nimetlerin asıl sahibi olan Padişahlar Padişahını buldum…
Beni yoktan var ettin, iman ve hidayet buyurup varlığından haberdar ettin, ama aklımı alıp kulunu bi-karar ettin, sana sonsuz şükürler olsun!..
Şimdi son dileğim beni yanına al ve bir daha huzurundan ve sonsuz nurundan ayırma, ne olursun!
Umarım bu dilekçeyi yazdım diye bana darılmazsın; çünkü zaten Zatından gayrıya yalvarıp yakarmanın ŞİRK olduğunu buyurdun!
Selam ve dua ile
NOT: Bu yazı alıntıdır..
29 Mart 2019 Cuma
KIRKINDAN SONRA
Kırkından sonra aşk:
Ömrü yollarda geçen iki insanın bir yere yerleşme arzusudur.
Artık pembe panjurlu ev değil,
İki mavinin arasında, yeşil küçük bir bahçe hayalidir. Bir bardak çay ve kitap kokusudur.
Yatakta değil, ruhunda sevişme zamanıdır.
Sevgili olduğunuz için değil,
Yanındayım demek için elele tutuşma güdüsüdür.
Kırkından sonra aşk;
Yorgunluğunu örtecek birinin şefkatli elleridir.
Şişeyi kafaya dikmek değil,
Şarabı kadehten yudumlamanın keyfidir.
Gençlikten kısa,
Boşa geçen zamanlardan uzundur
Ömrü yollarda geçen iki insanın bir yere yerleşme arzusudur.
Artık pembe panjurlu ev değil,
İki mavinin arasında, yeşil küçük bir bahçe hayalidir. Bir bardak çay ve kitap kokusudur.
Yatakta değil, ruhunda sevişme zamanıdır.
Sevgili olduğunuz için değil,
Yanındayım demek için elele tutuşma güdüsüdür.
Kırkından sonra aşk;
Yorgunluğunu örtecek birinin şefkatli elleridir.
Şişeyi kafaya dikmek değil,
Şarabı kadehten yudumlamanın keyfidir.
Gençlikten kısa,
Boşa geçen zamanlardan uzundur
22 Mart 2019 Cuma
YORGUNUM HANCI
Bu hafta da bitti şükür...
Gençken geçen günlerime üzülürdüm. Yaş aldıkça bitti diye seviniyorum.
Gençken geceleri uzun gelirdi uyumak istemezdim.
Gençken yadırgadığım şeyleri yaş aldıkça normal geliyor.
Yaş aldıkça gözüm yatakta haaa uyuyor muyum hayır ama yatakta olmak bile mutlu ediyor.
Gençken geçen günlerime üzülürdüm. Yaş aldıkça bitti diye seviniyorum.
Gençken geceleri uzun gelirdi uyumak istemezdim.
Gençken yadırgadığım şeyleri yaş aldıkça normal geliyor.
Yaş aldıkça gözüm yatakta haaa uyuyor muyum hayır ama yatakta olmak bile mutlu ediyor.
Şaşa'mda yorgun düşmüş gibi :)
13 Mart 2019 Çarşamba
HEP Mİ BENİ BULUR? İÇ ZIRVALAMALARI
Bir yanım bunu der
Hep mi beni bulur?
Ne kadar vefasız insan varsa hepsi mi beni bulur?
Ne kadar güvendiğim arkadaşım varsa hepsi mi beni yarı yolda bırakır?
Her tuttuğum dal benim elimde mi kalacak bu hayatta?
Hep mi böyle olacak?
Yazık değil mi bana?
Günah değil mi bana?
Ben kendimden böyle uzak olmak zorunda mıyım?
Bir yanım bunu der
Her şey geçici yaşadığım tüm güzel günler gibi tüm kötü günler de geçecek.
Her dağın karı kendine göre, her yük insanın gücüne göre... zorluk varsa üstesinden geleceğim önünde sonunda
Bu yaşamam gereken bir kader, hiçbir şeyi boşuna yaşamıyorum. Güzel günlerin gelmesi için içinde bulunduğum durumu yaşamam, dersler çıkarmam gerekiyor.
Bu zorluktan ne öğrendiysem veya öğreniyorsam gelecekte bir gün işime yarayacak.
Üzüntü olmadan mutluluk da olmuyor. Gece-gündüz misali, üzüntü ve mutluluk birbirleri olmadan var olamazlar. hayatımda mutluluk istiyorsam, kolaylıklar olsun istiyorsam üzüntülerimi kabul edip zorlukların üstesinden gelmeliyim.
Hayat iyisiyle kötüsüyle “yolunda” Hayatın yolunda olmasının tek göstergesi mutluluğum değildir. Hayat iyisiyle kötüsüyle kendi yolunda. Yaşayıp giderken üzüleceğim ağlayacağım hatta kahredeceğim
Her ne zorluk yaşıyorsam bunun için kendime karşı şefkatli olmalıyım. Önümdeki zorluğu aşmam için ihtiyacım olan güç ve kaynağa sahibim. Bunları kullanabilmek için kendime sevgi ve saygıyla yaklaşmalıyım.
Yalnız değilim. Hayatta zorluk yaşayan tek insan ben değilim. Dünyada yaşayan her canlı, sadece insan değil her canlı zorluklar ve kolaylıklar arasında yaşamını sürdürüyor. Ben de kendi yaşantımda üzerime düşeni yaşıyorum.
Dünyanın derdi dünyayı ilgilendirir. Ben kendi zorluklarıma bakarım, dünya kendi dertlerini taşımaya devam etsin.
Dünyada sadece misafirim Burası benim evim ama her şeyin geçici olduğu gibi ben de bu evde geçiciyim. Zorlukların içinden geçsem de her şeyin olacağına varıyor.
Dünya 4,5 milyar, evren 14 milyar yaşında Hayat benden çok çok çok büyük! Duygularımı değiştirmek onları kabul etmekle başlamalıyım. Kaderimi kabul ettiğimde hayatım kolaylaşacaktır.
8 Mart 2019 Cuma
ŞÜKÜRLER OLSUN İYİ Kİ...
şükürler olsun iyi ki karşıma bu bebişler çıkmış
şükürler olsun iyi ki bu bebişlerle az da olsa mutlu bir hayat yaşamışım
şükürler olsun iyi ki sağlıklı ve ezalarım bütün doğmuşum
şükürler olsun iyi ki yürüyebiliyorum
şükürler olsun iyi ki bir işim var ve para kazanıyorum
şükürler olsun iyi ki başımı sokacak bir evim var
şükürler olsun iyi ki anne ve babam sağlıklı
şükürler olsun iyi ki bu bebişlerle az da olsa mutlu bir hayat yaşamışım
şükürler olsun iyi ki sağlıklı ve ezalarım bütün doğmuşum
şükürler olsun iyi ki yürüyebiliyorum
şükürler olsun iyi ki bir işim var ve para kazanıyorum
şükürler olsun iyi ki başımı sokacak bir evim var
şükürler olsun iyi ki anne ve babam sağlıklı
öğlenleri yürüyüş yaptığım yer
3 Mart 2019 Pazar
ŞAŞA'M
Geçen hafta hayatımdan bir haftayı da geri bıraktığım bir zaman dilimi oldu. Neler yaşadım neler yaşamadım şimdi düşünüyorum da hatırlayamıyorum. Aslında her gün verilmiş beyaz bir sayfa mı yoksa daha önceden yazılmış ve yaşanması gereken bir görev kağıdımı ?kendime dışarıdan bakıyorum. benim için hayat sanki daha önceden yazılmış bir görev kağıdı...ruhum ve hayatım birbirine o kadar yabancılar ki ortak noktaları da yok denecek kadar az. Ruhum güzel ve mükemmellik isterken, hayatım kusurlu ve eksik şeylerle yaşıyor.
Hayat her yerde kendine göre bir çarkla akıyor. Herkes bir şekilde bu çarkın dişlilerinde öğütülüyor. Şaşa dışarısını çok merak ediyor. Dışarıda yaşam onun için zor, ama o henüz bunun bilincinde değil.
24 Şubat 2019 Pazar
BİR ÖLÜM DAHA
Annemin büyük ağbisi Fehmi dayım uzun süredir hastaydı huzurevinde kalıyordu, uzun bir süredir yoğun bakımda kalıyordu bugün saat 14:30 da vefat etmiş. Annem hüzünlü ve üzgün
20 Şubat 2019 Çarşamba
SEVMEK SEVMEK
Sevgi nasıl bir duygudur, güçlü bir oluşum olsa gerek neden mi kedim kıllı annemin kara sevdalısı o yüzden annem onu sever ama kıllı onu daha çok seviyor. Neden mi çünkü kıllı'mın karakterini bilirim onun kimseye eyvallahı yoktur. sevgi bu diyorum, bizim evin yeni elemanı şaşa'mda sanırım beni seviyor eve gidince hemen beni kucağına al diyor kucağıma gelince de kafasını yüzüme sürtüyor onun o sevgisi bana günün yorgunluğunu unutturuyor.
Günler aynı rutinlikte devam ediyor, iş ve ev arası mekik dokuyorum. bazen bu rutin beni sıksada şükürler olsun
Aceleye gerek yok. Bir şeyin olacağı varsa o şey olur. Hem de doğru zaman da, doğru sebeple, doğru kişiyle."
Aceleye gerek yok. Bir şeyin olacağı varsa o şey olur. Hem de doğru zaman da, doğru sebeple, doğru kişiyle."
14 Şubat 2019 Perşembe
SEVGİ(LİLER)GÜNÜ
Sevgililer Günü olarak bilinse de benim için anlamı daha farklı ben beni seven ve benimde sevdiğim insanların günü olarak değerlendiriyorum. Tüm sevdiklerimin sevgililer/sevgi günü kutlu olsun.
12 Şubat 2019 Salı
5 Şubat 2019 Salı
KULAK KİRİ
sık sık kulağım tıkanır ve çınlama yapar senelerdir doktorlara git gel bir türlü çözüm bulamadım. Yine kulağım tıkandı suyun altındaymışım gibi bugün KBB doktoruna gittim nihayet kulağıma gliserin vari ilaç verdi onu kullan gel haftaya temizleyelim dedi. İnt araştırdığıma göre kulak kanalı dar olunca yada kulak kiri yoğun olunca bu yüzden kulak tıkanırmış zaten anatomik yapım farklı benim vücudumdaki organlarım hep küçük :( idrar kesem gibi çocukken doktora gittiğimde o söylemişti. kulaklarım dışarıdan bakınca küçük ama kulak memem nah maşallah ığdır ovası kadar geniştir. Gözümde de sorun var bu sıralar yıldırım ve şimşekler çakıyor bir de gözlerime örümcekler yuva yaptı sanki sıkıntı demeyeyim ama sitem diyorum.
20 Ocak 2019 Pazar
NİŞAN
Bugün yeğenlerimden birinin daha nişanı vardı. Küçüklüklerini bilirken birden büyüyorlar ve bir de bakıyorsun ki söz, nişan evlilik, bebek...
onlar büyürken bizlerde yaşlanıyoruz yaş alıyoruz. Yıllar çok acımasız sinsice :( aslında yaş almak değil yaş alırken attığımız adımların boşa gitmesi bizi yoran, ve hiçbir şeyin ortasını bulamıyorum ben ya aşırı oluyor ya da hiç olmuyor o yüzden de hiç bir şeye muvaffak olamıyorum :)
onlar büyürken bizlerde yaşlanıyoruz yaş alıyoruz. Yıllar çok acımasız sinsice :( aslında yaş almak değil yaş alırken attığımız adımların boşa gitmesi bizi yoran, ve hiçbir şeyin ortasını bulamıyorum ben ya aşırı oluyor ya da hiç olmuyor o yüzden de hiç bir şeye muvaffak olamıyorum :)
1 Ocak 2019 Salı
HOŞGELDİN ŞAŞA
iş yerinde yan bina da bakılan benim de ara ara baktığım canlardan birisi havalar soğuk gidiyor diye eve getirdim çok zayıf ve bakımsız eve gelince fark ettim bebişin gözlerinde sorun var ve şaş
hoş geldin umarım hoş şeyler getirirsin kendine de bana da...
hoş geldin umarım hoş şeyler getirirsin kendine de bana da...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)