Dünden beridir karşı dükkanın önünde küçük bir kedi yavrusu orada bekleyip duruyor kimse ilgilenmiyor bir kap yemek bile vermiyor. Vicdanım yine elvermedi yanına gittim aldım zavallı o kadar çaresiz ki gözleri sulanıyor ağzı yara eve getirdim yıkadım bir şeyler verdim, zor yedi çünkü o küçücük ağzı anne memesinden süt içmeye alışık iken onu annesinden ayırmış canilerin yüzünden yara zor bir şeyler yedi ve uyudu.
28 Eylül 2019 Cumartesi
27 Eylül 2019 Cuma
ÇALIŞMA ARKADAŞIM
Çalıştığım yer zemin katta ve iş yerinin bahçesinde beslediğim kediler her sabah beni yolda karşılarlar karınlarını doyururlar sonra dinlenmeye çekilirler.
Bu kedimin adı Bahtiyar ismini iş yerindeki bir arkadaşım koydu adı bahtiyar olsun dedi. Bahtiyar'ım pek bir klas öyle halkın arasına katılayım yok. diğer kedilerle arasında hep mesafe vardır. onlar aşağıda topluca yemek yerken bu varilin tepesine çıkar orada yemek bekler. Yine beslediğim bir günde diğerleri arasına katılmadı geldi yanıma odaya girdi epeyce bir odayı gezdi dolaştı biraz yemek yedi sonra da masa üstüne yattı keyif yapıyor.
26 Eylül 2019 Perşembe
SON BAKIŞ- KARA KIZIM MELEK OLDU
Kıllı'mla olan 9 yıllık yolculuğumuz bu gün son buldu. O artık bir melek güle güle git, iyi ki hayatıma girdim iyi ki hayat yolunda benimle yürüdün seni sevdim ve seveceğim. benim aksi sinirli bebişim.
25 Eylül 2019 Çarşamba
RAHMETLE
Bozkırın tezenesi değerli Neşet baba namıdiğer "garip" ölünce kıymete binenlerden. Yaşarken yüzüne bile bakmamışlardı oysa. Rahmetle nurlar içinde huzurla uyu
16 Eylül 2019 Pazartesi
Bİ'GÜN
Bir zamanlar sanırım Gülay'ın bir şarkısıydı ...."bi'gün bi çılgınlık yapsam diye sözleri vardı bende bi çılgınlık yaptım geçici görevle tayin istedim. biliyorum olumsuz gelecek ama en azından çabaladım diyeceğim.
sevgili evren buraya birazda mutluluklarımı yazayım diyorum ne dersin yine bütün olumsuzluklarla üstüme geliyorsun. her seferinde diyorum ki bu defa evren sanırım benimle uğraşmaktan bıktı ama karşıma öyle bir senaryoyla geliyor ki ben bile şaşırıyorum. sanırım saçmalıklar oscar'ı olsa benim evren 11 dalda oscar'ı alır. saçmalıkların bi bitmedi bitemedi reklamdaki reyyyt gibi bişey olsada seni bitirebilsem.
sevgili evren buraya birazda mutluluklarımı yazayım diyorum ne dersin yine bütün olumsuzluklarla üstüme geliyorsun. her seferinde diyorum ki bu defa evren sanırım benimle uğraşmaktan bıktı ama karşıma öyle bir senaryoyla geliyor ki ben bile şaşırıyorum. sanırım saçmalıklar oscar'ı olsa benim evren 11 dalda oscar'ı alır. saçmalıkların bi bitmedi bitemedi reklamdaki reyyyt gibi bişey olsada seni bitirebilsem.
13 Eylül 2019 Cuma
İSTİYORUM-DİLİYORUM
Önünde ve arkasında bahçesi olan müstakil bir evim olsun istiyorum (diliyorum)
Müstakil evimin bahçesinde ıhlamur ağacı olsun istiyorum (diliyorum)
Bahçemin içinde beslediğim küçük kedi yavrularım olsun istiyorum (diliyorum)
Benim kedilerim bana kendilerini hiç sevdirmezler. O yüzden kendisini sevdiren küçük bir köpeğim olsun istiyorum (diliyorum)
Yaşadığım şehirden uzakta deniz kenarında sakin bir yerde yaşamak istiyorum (diliyorum)
Bir bisikletim olsun istiyorum (diliyorum)
Bisikletimin önünde de sepeti olsun istiyorum (diliyorum)
Bisiklet sepetime köpeğimi oturtup gezmek istiyorum (diliyorum)
Arada sırada yurt dışına çıkmak ve yaşamak istiyorum (diliyorum)
10 Eylül 2019 Salı
PARAMPARÇA
Saatim yok tam olarak bilemem
Biraz bira, biraz şarap önceydi
Nasıl oluyor; vakit bir türlü geçmezken
Yıllar, hayatlar geçiyor?
Kayıp bir bavul gibiyim hava alanında
Ya da boş bir yüzme havuzu sonbaharda
Çok mu ayıp hala mutluluk istemek?
Neyse zaten hiç halim yok
Bugün benim doğum günüm
Hem sarhoşum, hem yastayım
Bir bar taburesi üstünde
Babamın öldüğü yaştayım
Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımda
Bildiğim bütün hayatlar
Paramparça
Takatim yok, yine de telefona sarıldım
Son bir özür için tüm sevdiğim kadınlardan
Aradım, mesajlar çıktı kapattım
Telesekretere konuşamayanlardanım
Bugün benim doğum günüm
Biraz bira, biraz şarap önceydi
Nasıl oluyor; vakit bir türlü geçmezken
Yıllar, hayatlar geçiyor?
Kayıp bir bavul gibiyim hava alanında
Ya da boş bir yüzme havuzu sonbaharda
Çok mu ayıp hala mutluluk istemek?
Neyse zaten hiç halim yok
Bugün benim doğum günüm
Hem sarhoşum, hem yastayım
Bir bar taburesi üstünde
Babamın öldüğü yaştayım
Bugün benim doğum günüm
Kelimeler büyüyor ağzımda
Bildiğim bütün hayatlar
Paramparça
Takatim yok, yine de telefona sarıldım
Son bir özür için tüm sevdiğim kadınlardan
Aradım, mesajlar çıktı kapattım
Telesekretere konuşamayanlardanım
Bugün benim doğum günüm
6 Eylül 2019 Cuma
ÖZLEM VE GİTMEK
"Her nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi gelir." Charles Baudelaire bu sözü geliyor aklıma kendimi bu şekilde avutuyorum.
ve can yücelin bu şiiri beni ne güzel de anlatmış.
ve can yücelin bu şiiri beni ne güzel de anlatmış.
Bu günlerde herkes gitmek istiyor
Küçük bir sahil kasabasına
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Her şeyi, herkesi götürdün demektir..
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hani kendimizden razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.
"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, Güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Küçük bir sahil kasabasına
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Her şeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi
Bu yeter zaten.
Her şeyi, herkesi götürdün demektir..
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hani kendimizden razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani her şeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.
"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, Güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında
Herkes onu o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardir;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az
Sadece kaymak tabakası
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün
Sabah 9, aksam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun... istemek de güzel.
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında
Herkes onu o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardir;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az
Sadece kaymak tabakası
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün
Sabah 9, aksam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun... istemek de güzel.
Gitmek istiyorum. uzakta başka bir yerlerde kendimi mutlu hayal ediyorum. oraya yerleşme hayali, gezmediğim ve görmediğim yerleri görme isteği, yaşamadıklarımı yaşama isteği ile ama sonra diyorum ki bütün bunları yapsan bile bu seferde geride kalanları özlersin, Ailemi, kedilerimi hatta düzeltilmeyi bile çoktan unutan o sevgili dağınık yatağımı bile özlerim. gitmeyi beceremeyince ve mutsuzluğuma çare bulamayınca kendi kendime uydurduğum kılıf özlem ve alışkanlıklarım oluyor.
Duygularımın sınırları ince, Yani çoğu kişiye göre çok daha hassas ve daha duygusal bir insanım.Nereye gidersem gideyim hep kendimi götüreceğim için gittiğim yerde de aynı insan olacağım ve karşılaştığım olaylar karşısında başkalarına göre daha çok etkileneceğim, diğer yandan duygularımı bu kadar derinden yaşamamda beni çok fazla yıpratacak çok fazla yoracak. İnsanlara, hayata ve olaylara karşı hoş görüm daha da azalacak. ve yine mutsuz ve umutsuz olacağım.
yani başa saracağım...
Duygularımın sınırları ince, Yani çoğu kişiye göre çok daha hassas ve daha duygusal bir insanım.Nereye gidersem gideyim hep kendimi götüreceğim için gittiğim yerde de aynı insan olacağım ve karşılaştığım olaylar karşısında başkalarına göre daha çok etkileneceğim, diğer yandan duygularımı bu kadar derinden yaşamamda beni çok fazla yıpratacak çok fazla yoracak. İnsanlara, hayata ve olaylara karşı hoş görüm daha da azalacak. ve yine mutsuz ve umutsuz olacağım.
yani başa saracağım...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)