KRALİÇENİN SOYTARISI

Philippa Gregory kitaplarını tesadüf eseri okudum ama oldukça hoşuma gitti Kraliçenin soytarısını okudum aslında çok çok şahane diyemem ama kendini bir şekilde okutan kitaplardan hele ben gibi İngiltere ve Krallık gibi zamanları seven bir insan için okuması daha da zevkli oluyor.

HACI BEKTAŞ UÇHİSAR GÖREME VE 23 NİSAN

23 Nisanın resmi tatil olması ve yeğenimin yıllık izninde bizim burada olması ile Hacı Bektaşı Veliyi ziyarete gidelim diye kararlaştırdık 23 nisan günü erkenden kalktık annem ben ve yeğen yola çıktık ben ve annem her ne kadar gitmek istemesekte yola çıkınca biraz daha istekli olduk önce Hacı Bektaşı Veliyi ziyaret ettik daha önceki ziyaretimde biraz daha bakımlıydı ama şimdi alt yapı çalışmaları olunca köstebek yuvası gibi olmuş nedendir bilmem hissettiğim duygu vahşi batıdaki terkedilmiş kasabalar gibi hissettim.

Birde elbette benim en zayıf halkam olan sokak canları o kadar perişanlardıkı anlatamam insanlarda bu vicdansızlık olduğu müddetçe o canlar hep acı çekmeye ve açlık çekmeye mahkumlar :(  

Çilehane denilen yere gittik orada deliklitaş efsanesi var bizde deneyimleyelim dedik ilk etapta girmeye korktum sonra deneyince geçtim böylece günahlarımdan arındım hahay :)

  

Hacı Bektaştan sonra Avanosa devam ettik gülşehir yol ayrımından Avanosa döndük Avanos kendi halinde küçük bir yer hacı bektaşa bakınca orası biraz daha bakımlı ve güzel geldi gözüme restorasyon işi dolayısı ile burada binalar hep çürümeye bırakılmış kendi kendine yıkılıyor. :(

Asma Köprüden geçtik köprüde dikkat köprüyü sallamayınız yazıyor lakin biz millet olarak yassahlara nedense yassahları yaparak cevap veriyoruz. İnsanlar yürürken özellikle sallansın diye büyük çaba sarfediyorlar sallana sallana köprüden karşıya geçtik tekrar geri geldik :)

Kaldırımlara ünlü kişilerden alıntılar yapmışlar hoşuma gitti.

Biraz dinlendikten sonra yola devam

 

Avanos sonra yola devam ettik uçhisar kalesinin olduğu yere gittik kaleye çıkış ücretli ve pahalı bir kişi 8 TL :( kaleden görüntü çok güzel bakmaya doyamıyor insan lakin ne kadar güzel olsa da o buruk tad insanı üzüyor yurdumda hiç bir şeyin kıymeti yok tıpkı sokak hayvanları gibi uçhisardaki kale ve çevresindeki o güzelim tarihi evlerde bakımsızlığa yıkılmaya mahkum :( 

Uçhisardan sonra dönerken göreme'yi de görelim dedik nasılsa yolumuzun üstündeydi göreme vadisine gidemedik ama kalesine çıktık o da yeterli :) görmek istediğimiz yerleri oradan gördük. 

Akşam epey geç vakitte döndük yorulmadım ama ayak sorunum olduğu için ayaklarım mahvoldu ama bedenen yorulmadım sanırım sürekli antreman olarak yürüdüğümden kaynaklı...

Şükürler olsun yüce yaradanıma güzel bir günü sağlıkla mutlulukla ve huzurla geçirdiğimiz için

KIRIKKALE GİT GEL

Dün işyeri avukatımız Kırıkkale Müdürlüğünün de avukatlığına bakıyordu o giderken ne olduysa beni de onunla gönderdiler sabah 07:30 da yola çıktık saat 09:00 dan önce oraya vardık. Avukatın duruşması vardı ben de onunla birlikte duruşma salonuna girdim Allah göstermesin ömrü hayatımda ilk defa girdim ve ne kötü bir ortam gerçi bizimki kurum davası ama ne davalar oluyordur kimbilir, hayatta bazı meslekleri olmak isterdim ama en istemediğim meslek avukatlık savcılık hakimlik polislik ve askerlik diyorum şimdilerde bazı şeyleri daha kolay idrak edebiliyorum. oraya kadar gittim gezemedim bile resim bile çekinemedim. Oraya bir bardak çay bir öğün yemek konulmuş koştur koştur ona gitmişim meğerse

Hafta sonu birisi ile tanış oldum Aman Allah'ım sanırım dünyadaki bütün aptal yada kendini beğenenleri çekme gibi bir özelliğim var. Hiç mi düzgün bir insana denk gelemeyeceğim diyorum aslında sorumun cevabını çok net biliyorum ama işime gelmiyor cevap yok yok yok 

KÜÇÜK PRENS

Nereden aklıma esti ise bir yerde okurken küçük prens aklıma geldi ve çiçeğiyle yaşadığı dünyayı bir an kendime benzettim ve dedimki ben bu kitabı okumuşmuydum dedim. Sonra hadi okuyayım dedim başladım kısa ve güzel ve karışık bir hikaye kitabı :)  sonu her hikayedeki gibi hüzünlü bitti. :(