Bugün gazeteleri okurken orada gördüğüm bir yazı başı var ama benim hoşuma giden tarafı bu satırlardan sonra oldu ben de oradan sadece bu kısmını aldım. Bazı kısımları bana hiç uymuyor bir vejeteryan olarak...
Havası ve suyu temiz bir yerde yaşa.
Doğal, tam, geleneksel ve yerel besinleri tercih et.
Az ve öz ye, yükte hafif, pahada ağır şeyler tüket.
Yaşın ilerledikçe lokmalarını azalt ve küçült, adımlarını çoğalt ve büyüt.
Yavaş ye, hızlı yürü.
Zeytinyağı ve tereyağını öncele.
Yoğurt, yumurta ve balıktan vazgeçme.
Kahveyi değil, çayı tercih et.
Bakliyat, sebze ve meyveyi ihmal etme.
Yeşillikleri ve baharatı ciddiye al.
Şekerden, undan, tuzdan, kızarmış yağdan uzak dur.
Kilonu dikkatle izle.
Kahvaltıyı atlama.
Akşam az ve erken ye.
Sofradan biraz aç kalk.
Ev yemeklerini tercih et ve sofranı kalabalık tut.
Elliye kadar et (hayvansal), elliden sonra ot (bitkisel) ağırlıklı beslen.
Duygusal açlığını, besinlerle giderme.
Uykundan taviz verme.
Erken yat, erken kalk.
Stresten uzak dur.
Her gün yürü. Paslanmamak için 5 bin, kiloya karşı 7500, sağlıklı yaşlanmak için 10 bin adım at.
Ellisine kadar beslenmeye, elliden sonra aktiviteye ağırlık ver.
Günde 15-20 dakika güneşlen.
Evinden, köyünden, kentinden ve de ülkenden kopma.
Aileni sağlam ve büyük tut.
Evlen, çocuk sahibi ol.
Oku, yaz, gez, dolaş, izle, öğrenmeyi bırakma.
İşini ve eşini çok sev.
Arkadaşsız, dostsuz, komşusuz kalma.
Gamlı, kederli olma, neşeli ol ki genç kalasın.
Yüzünden gülümsemeyi, ağzından kahkahayı eksik etme.
Eğlenceli ol, eğlenmeyi bırakma, fırsat buldukça kendinle ve hayatla dalga geç.
Geleneklerinden
kopma, anneannenin mutfağından şaşma, geleneksel besinlere öncelik ver.
Altın çilek değil, Osmanlı çileği, mango değil, kavun de!
Âşık ol.
Hazdan kopma, keyfi bırakma ama ikisine de asla tutku derecesinde bağlanma.
İşe stres yükleme, eve iş götürme.
Mahcup ve çekingen biri olma.
Oturma ve “Ayakta kal, hayatta kal” mottosunu asla unutma.
Ruh ve bedenini bir arada tut, birbirinden ayırma, zira beden un, ruh su, oluşan hamur ise sensin.