29 Ocak 2015 Perşembe

ALIP BAŞIMI GİDESİM VAR.


Çok yoruldum! Üstelik çok da sıkıldım! Alıp başımı gitmek istiyorum. Kimseye haber vermeden, bir gün ansızın, sırtımda çantam yanımda kedim yola düşmek istiyorum.
Herkesin derdi kendine büyük, benim ki bana da XXXL geliyor. Altında ezildiğim yeterince ağırlıklarım yokmuş gibi, laf dinle, laf anlat, anlattığın karşındakine geçmesin, önümde dağ gibi duran hayat aşılmayı beklesin.

Beladan uzak durmak mümkün değil mi ne... Ben ne kadar kendi halimde köşende dursam da, gelip beni buluyorlar. Kimsenin işi gücü yok mu? Dertsizlikten gün ziyanlığı!

Eskiden kalabalık hayaller kurardım. Kırıldıkça, artık hayallerimi de teke indiriyorum…
Yalnızlığın ne derece boğucu, yoran, karanlık bir çukur olduğunu yaşamadan kimse bilemez. Her zorluğu tek başına atlatmak zorunda kalmak, her olayda tek başına ayakta durmak kolay mı?Yalnızlık bazen içime öylesine işlemiş ki, hayal kurarken bile tek kişilik olduğunu fark ediyorum. Sonunda kabullendim. Benim hayatım bu. Böyle yaşamaya alıştım. Hayatımda ve yüreğimde dengede tutmaya uğraştığım bir terazim var. Sonra an geliyor ve fark ediyorum ki hayatımda ve yüreğimde bir dengesizlik var. o kefelerin ne kadar zorlukla dengesini koruduğumu bil(e)meyenler, birileri kefelerimin üstüne ağırlık koyuyor kaldırsam da, kaldıramasam da, ona da ses çıkar(a)mıyorum.Oysa ben zaten zor dengedeyim ! Üstüme konulanları kefeme dahil edip, daha da büyüyor gönlümün ağırlığı

Artık sevmediklerimden bana ne! Kim ne demiş, kim ne yapmış, hiç beni ilgilendirmiyor.! Ne kadar mücadele edersem edeyim, bir taraf hep eksik kalıyor.

Alıp başımı gitmek istiyorum buralardan. Kimsenin beni bulamayacağı bir yere, sırtımda çantam yanımda kedim yürüyüp gitmek istiyorum.

28 Ocak 2015 Çarşamba

BİRAZ BİRAZ ÖZDEMİR ASAF

Baharda kışı, kışında baharı özler insan
Ne uzaksa onu özler...
Kavuşmak şart mı?
Boş ver...
Bazı şeyler yokken güzel

Güzellik bakanın gözündedir. bakılanda değil.

Mutluluğun gözü kördür.
Yalnızlık sağır
Ondandır biri tökezleyerek yürür.
Öbürü uykusunda bile bağırır.

Gelmesen önemli değil
Gelsen önemli olurdu

Aşk iki kişinin sokak kavgasına benzer
Çünkü, ayıran hep bir yabancıdır.
Bir yürek üşümüş,
kapamış kapılarını onarmak zordur.

Tek kişilik miydi bu şehir.
Sen gidince bomboş kaldı.

"Ben" kattım sana biraz, öyle sevdim "sen"i...
Çünkü; "sen"de "ben"siz; o kadar güzel değilsin hani....

Ben ölseydim o belki ağlardı
Ama, o ağlasaydı; Ben ölürdüm

Dün sabaha karşı, kendimle konuştum
ben hep kendime çıkan bir yokuştum
yokuşun başında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim, kendimle vuruştum.

Mutlu edemeyeceksen, meşgul de etmeyeceksin.

Bir kadının alnı dudaklarından daha değerlidir.
Çünkü dudaklarından dökülecek olan "seni seviyorum"sözü
Önceden alnına yazılmıştır.

Sevmeyi bilmiyorsan kullanma o iki kelimeyi!
Yani ne sen kirlet ağzını o sözle
ne de o söz ağlasın kimin diline düştüm diye

Herkes fazlasıyla sevmiş
ben eksikleriylede sevdim oysa

Sende gördüğümü görecekler diye ödüm  kopuyor

Dünyanın nüfusu ikiye bölünüyor
Yarısı sen oluyorsun, yarısı ben
Sonra ikimiz bir bütün oluyoruz.
Kimseye sezdirmeden

Ama ben en çok şeyi
En kısa zamanda sana söyledim
Yalnız sana

Beni öyle bir yalana inandır ki
Ömrümce sürsün doğruluğu

Mum yandı bitti, 
Kedi büyüdü gitti. 
Oyunlar karıştı gecelerde 
Suskun uykusuzluklara. 

O iki insandan, sonunda 
Birinin anılarında kedi, 
Birinin damlalarında mum 
Kaldı gitti. 

Nerede bir mum yansa şimdi, 
Nerede oynasa bir kedi, 
Birbirine yansıyor, karışıyor gölgeleri.. 
Bugün dün gibi oluyor, 
Dün bugün gibi. 
Mum ellerimi tırmalıyor, 
Belleğimi yakıyor kedinin elleri.






27 Ocak 2015 Salı

KURALLAR, KURALLAR

KURAL 1: Hayatta her şeyin bir bedeli olduğunu asla unutma! Bedel ödemek istemediğin için kendini boşlukta bırakma. Bir insanı incitmişsen, ödeyeceğin bedel o insanın güvenini yitirmektir. Eğer yalnız kalmaktan korkup seni sevmeyen biriyle birlikteysen, birlikte olmanın bedeli sevgisiz bir hapiste yaşamaktır. Eğer farklı olmaktan korkuyorsan ve başka insanları taklit edip onlar gibi olmaya çalışıyorsan, ödeyeceğin bedel kendine olan saygını yitirmek olacaktır. Diğer taraftan bazen kendin gibi olmanın bedelinin de yalnız kalmak olduğunu unutma. O halde yaşamda her zaman bir bedel ödeyeceğini hatırla. Bir adım atmadan önce mutlaka ödeyeceğin bedeli bil ve kazanacaklarına değip değmedine bakarak kararlarını ver
KURAL 2:Asla kendinden şüphe etme...Sen ne hissediyorsan o her zaman doğrudur. Dünyadaki bütün insanlar toplansa ve sana aksini söylese bile senin hissettiklerin senin için doğrudur. Onlar farklı hissedebilir, farklı düşünebilir ama bu senin hissettiklerinin yanlış olduğunu göstermez, sadece onlardan farklı olduğunu gösterir.
KURAL 3: Asla farklı olduğun için üzülme. Eğer çevrende senin gibi düşünen, seni anlayan insanlar yoksa, o zaman çirkin ördek yavrusu hikayesini hatırla... Muhtemelen sen yanlış yerde, yanlış insanlarla birlikte olduğun için seni anlamıyorlardır. O halde hedefin ait olduğun yeri bulmak olmalıdır. Asla muhteşem bir kuğu olduğun gerçeğini unutma ve ördek olmak için uğraşma.
KURAL 4: Her zaman ama her zaman, mutlaka kalbini dinle. Hayatta senin için neyin doğru olduğunu bir tek içindeki ses söyleyebilir. Dolayısıyla içindeki sesle konuşmayı öğren.Her gün kendinle kalmak için zaman ayır ve kalbini dinle. Başka şekilde hissetmek için ikna etmeye değil, gerçekten ne hissettiğini bulabilmek için dinlemeye çalış. Bazen içindeki ses sana çok zor geleni yapmanı söyleyebilir yada duymak istemediklerini söyleyebilir; korkma...ve içindeki sesi dinlemeye devam et.
KURAL 5: Mümkün olduğunca kimsenin senin adına karar vermesine izin verme ama başkalarının haklı olabileceğini de unutma. Bu hayat senin ve istediğin gibi yaşamaya hakkın var, başkalarını da dinle ve onların bakış açısını anlamaya çalış.
KURAL 6: Ailen dışındaki insanlarla ilişkilerinde asla kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atma ve kendini hayallerle kandırma. Her zaman ama her zaman önce sen gelmelisin. Başka insanlar üzülmesin diye asla kendini üzmeyi tercih etme. Sen kaldırabiliyor ve dayanabiliyorsan, onlarda kaldırabilir ve dayanabilir. Karşındaki insan senin mutluluğunu düşünmüyorsa ve senin üzülmene yol açıyorsa, o zaman o insan sana değer vermiyor demektir. Sende o insana değer verme; bu insanları değiştirebileceğini yada sana zamanla önem vereceklerini sakın düşünme. Sana karşılıksız sevgi veren ve senin için her şeyi göze alabilecek tek insanlar ailendir.
KURAL 7: Kaybetmekten korktuğun ve sırf inanmak istediğin için karşındaki insanın sevgi sözcüklerine asla inanma. Sevgi insanın kalbindedir, gözlerindedir, davranışlarındadır, ses tonundadır, sana verdiği önemde ve değerdedir, senin için yaptığı fedakarlıklardadır. İnsanlar çok kısa zamanda sevgi sözcüklerini umarsızca dağıtmaya başlarlar. Bunları dinle ama gerçek sevgiyi karşındakinin davranışlarına bakarak bul. İnanmak istediğin için değil gerçek olduğu için karşındaki insanın sözlerine inan...
KURAL 8: Her zaman ama her zaman, mutlaka kendine iyi davran. Kendini sev, içindeki çocuğa şefkatle yaklaş. Yanlış yaptığında acımasızca kendini eleştirip üzme... Aksine başını okşa, kendini kucakla ve her şeyin geçeceğini söyle. Üzgün olduğunda, kırıldığında, acı çektiğinde, mutsuz hissettiğinde kendine özen göster, tıpkı hasta bakar gibi kendine bakım uygula. Yapmaktan hoşlandığın aktivitelerle meşgul ol ve bu durumdan çık kimsenin seni incitmesine, üzmesine izin verme.
KURAL 9:Geçmişte yaptıkların için pişmanlık duyma ve özür dileme... Yaşadıklarının senin için önemli bir ders olduğunu kendine hatırlat. Bu tecrübe ile aldığın bilgiyi özenle incele, olayda yaptığın hataları ve yeniden aynı durumda olsan nasıl davranacağını iyice düşün ve gelecek olaylar için kendini hazırla. Kırılan vazo tamir edilemez ama gelecekte başka vazoların kırılması önleyebilirsin.
KURAL 10: Hayatta en büyük dostun sen olabileceğin gibi hayattaki en büyük düşmanın gene sen olabilirsin. Seçimini yap ve kendin için dost mu yoksa düşman mı olacağına karar ver. Yaşamdaki tüm acıları atlatabilirsin, her şeye rağmen mutlu olmayı başarabilirsin, istersen kötü alışkanlıklarını bırakabilir ve her zaman yeniden başlayabilirsin. İstersen kendine yeni bir hayat kurabilirsin. Eğer kendinin dostu olabilirsen…
KURAL 11: İnsanlar seni çıkarları kadar önemser, umursar ve nazik olurlar.Bu yüzden sende onları çıkarın kadar önemse, umursa ve nazik ol, kırmak için konuşma, ama seni kırarlarsa sende onları kır...bilinçli olarak üzmeye çalışma kendi acını hafifletmek için bir başkasını yaralama. Doğayı, hayvanları ve iyilik adına olan her şeyi sev ve kucakla...
KURAL 12: Asla tecrübe kazanmaktan korkma… Ne kadar zor olursa olsun, yeniden ayağa kalk ve yola devam et. Hayatı öğrenmek için o tecrübelere ihtiyacın var. Kalbin aşk acısı ile yaralanmış ise, sonsuza kadar kendini aşka kapatma. Ruhun insanların acımasızlığı ile incinmiş ise, hayata küsüp kendini karanlık bir dünyada yaşamaya zorlama. Bedenin çok büyük acılar çekmişse, kendini uyuşturup bırakma. Unutma bilge insan hayatı yaşayandır. Cesur insan korkusuzca devam edebilendir.Kahraman insan tüm acılarına rağmen yenilmeyendir. 
KURAL 13: İnsanların hep yardımına koşsan da, en zor anlarında yanlarında olsan da, hatta; hep fedakarlık yapan sen olsan da, yine de kimseye yaranamazsın. Herkesin işine yarayacağın kadar iyisindir bu hayatta; 
UNUTMA! EN DEĞERLİ KİŞİ SEN'SİN

14 Ocak 2015 Çarşamba

ŞÜKRAN

Hayatımın geneline baktığımda yaptığım şeyler hep aynı gibi görünüyor. Sabah erken kalk, işe git, eve gel, yemek ye yarın için kedilerimin yemek işlerini düzenle, hafta sonu yapılacak işleri düşün ve planla, çamaşır, bulaşık...vs, vs...
Tatile gidince de yaşasın günler, her şeyi unutup, sefa sürmek isterim... Rutine dönünce de şikayet etmeye başlarım, yine iş, yine baş ağrısı, off ki ne off
Oysaki beni ben yapan bu rutin aslında.
İyi ki ailem var, annem, babam, yakınlarım, kedilerim, etrafımdalar; beni ben olduğum için seviyorlar....Onlara vakit ayırmak, onlar için bir şeyler yapmak, onların sesini duymak, yüzlerini görmek, onlarla haşır neşir olmak, onları mutlu görmek, onları sağlıklı görmek...
İyi ki kıllım-dıllım var. Her gün akşam evimde olan, ayrıyken özlediğim, yanımda hayatıma anlam katan, hayatı beraber yaşadığım, bana yakın bulduğum (biraz nankör olmasa)
İyi ki işmi var, uğraşacak, didinecek, var olanı daha iyiye götürecek maddi gücüm iyi ki var, İyi ki sabahtan evden çıkmak için güzel bir nedenim var, üstelik bundan para da kazanıyorum.
İyi ki evim var, pencereden baktığımda göreceğim aynı manzara, alışkanlıklarım, demleyeceğim çay, kendi köşem, başımı koyacağım yastığım yatağım...
Ödenecek faturalarım, altından kalkamayacak gibi olduğum işlerim, aldığım riskler, tehlikeye attığım paralar var belki; ama kazanacak başarılarım, yazılacak yazılarım, söylenecek sözlerim, edilmemiş muhabbetlerim de var.
Rutin dediğim, alıştığım için; bazen de adından sıkılarak söz ettiğim genel düzenim olmasa hayatım rayından çıkardı.
Bir büyüğüm şöyle derdi: “İnsanın çizginin öbür tarafına geçmesi an meselesidir, bir anda bir yakınlarını kaybedebilir, bir anda iflas edebilir, bir anda tüm sorumluluklarının içeriği değişebilir, bu yüzden yeter ki sağlık olsun.”Sağlık olsun kadar içeriği dolu bir ifade var mı?
Sağsak, her şeyin bir çaresi bulunuyor, yeter ki ümutlu, istekli ve çalışkan olalım. Hayattaysak çözemeyeceğim(iz) hiçbir mesele yok. Her yeni gelen gün bana ve bize bambaşka güzellikler getiriyor olabilir. Günün rutininden sıkılmak, yakınmak yerine, onun için şükretmem gerekiyor. O rutinin bittiği an, oturup düşünmem gereken bir şeyler var demek
O rutin, beni hayata bağlayan, beni ben yapan ayrıntılar. Her gün aynı saatte ayağa kalkabilmek bir mucize aslında... Hastalanıp başkalarına ihtiyaç duyarak ayağa kalkmak zorunda olmamak...
Evden çıkıp yorucu ve sıkıcı işe gitmek de şükretmem için bir sebep, işi olmayan olsa da o işe herhangi bir sebeple devam edemeyeler var bir yerlerde.
Öğlenleri hep aynı yemekhanede yemek yemek, sonra aynı güzergahta yürüyüp servisi beklemek sıkıcı gibi görünse de bunu yapamayanlar, gidemeyenler benim yerimde olmak isteyenler de var.
Şükredecek çok şey var; sağlıklıyım ve rutin bir hayatım var...
Ölüm Allah'ın emri, bir ona çare yok; ama onun dışında hayatı daha anlamlı yaşamak, halimden memnun olmak, yediğim her lokma ekmek için, attığım her adım için şükretmeyi bilmem çok önemli.
Ben bu sabah uyandığımda gözlerim dolarak rutinimin dışında olmadığım için şükrettim.
İyi ki alışkanlıklarım, alıştıklarım, hayallerim, hedeflerim, sevdiklerim ve kedilerim var.
İyi ki şükredecek çok şeyim ve bunu fark eden bir tarafım var.

Hayat ne kadar güzel, yeter ki bütün kutsal kitapların en büyük öğüdü olan ŞÜKRETMEYİ unutmayayım.